Telles'in de hakkını veremiyorduk. Tabela baskısı Telles'i kötü bir bek ilan etti ama dönüşüm yaşayan bir futbolcuydu, iyi bir savunma karakteri kazanıyordu ki Inter yolunu tuttu. Opsiyonu da kullanılacak gibi durduğundan 10 milyon avro gibi bir rakam kazanmak söz konusu ve bu anlamda Telles neden gitti diyemem ama asla kötü bir futbolcu değildi. Gelişiyordu, gelişmeye de devam edecekti.
Telles'in varlığında Carole'yi transfer etmek müthiş işti. Telles olur da giderse diye Carole hamlesi geldi, Telles'den de ufukta iyi kazanılacak gibi durduğundan yerini düşük maliyetle doldurdu ki Carole'nin Telles'e oranla baskın çıkan yanları da var. Daha hareketli, tempolu mesela. Müthiş bir mücadelesi var, hücumda da iyi basıyor, geri de iyi dönüyor. Onun da tabela gibi bir sorunu var ama gelecek adına umutlu olduğum isimlerden biri.
Ayrıca Carole'nin transferi güzel bir örnek oldu. Scout ekibinin bu tip isimleri bulması değerli, yeni yabancı kontenjanı sonrasında bu hamleleri daha rahat yapabiliriz ve büyük maliyetlerden kurtulup bu isimlerin yerlerini daha düşük maliyetlerle doldurmak ve aynı faydayı sağlamak mümkün. Scout ekibine güveniyorum, umarım yönetim ve teknik heyet de bu güveni duyuyordur.
Carole'nin yokluğunda yaşadığımız sıkıntıya gelirsek. Fazla dillendirilmiyor ama Galatasaray'ın savunmasının çöküşünde Carole'nin yokluğunun payı var. Carole'nin oynadığı 7 lig maçında 4 gol yemişiz mesela, Carole'nin yokluğunda ise 4 maçta 9 gol. Özellikle de hava toplarında bu sorunu yaşıyoruz, Carole'nin o özelliği de iyiydi mesela, rahat kafa topu alıyordu. Şimdi ise oynayan her forvetin havadan savunmamızı ezdiğini görüyoruz.
Denayer, Chedjou, H.Balta, Carole dörtlüsü iyiydi, çok da övdük. Önce Denayer sakatlandı, Sabri Sarıoğlu oynamaya başladı. Sonra Denayer döndü ama şans bulamadı. Carole sakatlığı sonrasında da Olcan Adın elinden geleni yaptı ama Carole'nin boşluğunu dolduramadı. Bu sürede de istikrarlı savunma tandemi bozuldu, Semih Kaya'nın hataları derken Galatasaray savunması çok kötü durumda.