Yönetimden umutlu olmamakla birlikte bir süre önce yaptığımız teknik direktör değerlendirmelerine devam etmek istedik. Maksat paylaşım olması, bir şey olmayacağını bizler de biliyoruz. Bu sefer adı geçmeyen bir isim için konuştuk, gündemde görünmüyor ama şu ortamda ilgilenmemiz gereken bir teknik adam, sezon sonunda da sözleşmesi sona eren Kurban Berdyev. Sevgili Canberk Ardzınba bizler için Kurban Berdyev'i anlattı..
Kendisini Rubin Kazan dönemiyle tanıyoruz daha çok, bir alt ligden aldığı takıma yıllar içerisinde şampiyonluklar dahi kazandırmış ve çok uzun bir zaman bu takımın başındaydı. Şimdilerde de Rostov'un başında şampiyonluk mücadelesi vermekte ve sezon sonunda sözleşmesi bitiyor. Sence olası bir hamle mi?
Canberk Ardzınba: Takip ettiğim kadarıyla pek olası gözükmüyor, en azından ben basında herhangi bir habere rastlamadım ama bence olması ekonomik açıdan bir şey kaybettirmeyecek bir hamle. Özellikle de içinde bulunduğumuz finansal açıdan sıkıntılı süreçte Berdyev ilaç olabilir.
Berdyev’i bir çok kişi gibi ben de Rubin Kazan’da tanıdım, çok önceleri Türkiye’de de Gençlerbirliği'ni kısa süre çalıştırmış. 1993-1994 sezonunda 16 takımlı 1. Lig’de Gençlerbirliği'nin başında 15 maça çıkıp 24 puan toplayarak görevinden ayrılmış. (Berdyev sonrası 15 maçta toplanan puan 20)
Kurban Berdyev'i bizlere nasıl anlatırsın, hangi özellikleriyle öne çıkar, nasıl bir futbol sistemi var ve onu özel kılan durumlar neler?
Canberk Ardzınba: Berdyev, rakiplerine göre düşük bütçelerle büyük işler başarmış ve başarmaya da devam eden bir hoca. Rubin Kazan’da 2 sene üst üste şampiyon olduğu 2008-2009 yıllarına kadar (2001-2009 arası) ödediği en yüksek bonservis bedeli 8.7M euro ile Gökdeniz Karadeniz içindi. Takip eden senelerde yüksek bonservisler ödendiğini de gördük ancak oyuncu satışından da para kazanan bir Rubin Kazan vardı.
Hala devam eden Rostov kariyerine gelirsek ; 18 Aralık 2014’de Rostov’a imza atarken, Rostov geride bıraktığı 17 maçta 15 gol atıp kalesinde 37 gol görerek yalnızca 11 puan toplayabilmişti.(Bu 17 maçın ilk 9’una Miodrag Bozovic, sonrasındaki 8 maça da Rostov'un alt yapı takımının hocası Igor Gamulo’yla çıktılar). Berdyev sonrası dönemde ise yani kalan 13 maçta, 12 gol atarken 14 gol yediler ve 18 puan toplayarak ligi 14.sırada bitirdiler ve play out oynamaya hak kazandılar. Tosno’yla yapılan play out karşılaşmalarını da 0-1 ve 4-1 kazanarak ligde kalmayı başardılar.
Play out maçlarıyla beraber çıktığı 15 maçlık süreçte kullandığı oyuncular da Bozovic yada Gamulo’nun kullandıklarından çok farklı değildi. Farkını transferlerle değil, sistemi değiştirerek ortaya koydu. Berdyev öncesi sıklıkla 4’lü savunmayla izlediğimiz Rostov, Berdyev’le beraber 5-4-1 ve 5-3-2’yi kullanmaya başladı.3 aylık devre arası sürecinde takım bu kadar değişirken Berdyev’in devre arası transfer maliyeti yalnızca Dzyuba’nın kiralama bedeli olan 1M euroydu.
2015-2016 sezonun ilk yarısını birkaç istisna dışında 4-2-3-1’le geçiren Rostov’un 2.yarı oynadığı 5 maçta da 5-3-2 sistemini kullandığını gördük. Geçtiğimiz sezon play out karşılaşmalarıyla ligde kalan Rostov, 2015-2016 sezonunun 23.haftası itibariyle topladığı 45 puanla lider Cska Moskova’nın 1 puan arkasında 2.sırada.Geçen sezonun ilk 6 haftasında 21 gol yiyen Rostov, direk ilk 11’e yapılan 4 oyuncu takviyesiyle bu sezon 23 maçta kalesinde yalnızca 16 gol gördü.(2015-2016 sezon başı ve devre arası transferleri için ödenen bonservis bedeli toplamda yalnızca 3.8M euro).
Rostov ligi kaçıncı bitirir, bilinmez ama sadece şu tabloya bakınca bile Berdyev’in 1,5 seneyi bile doldurmadan ne kadar önemli işler yaptığını görebiliyoruz.
Galatasaray'ın böyle bir hamle yapmasını ister misin ve Galatasaray'da neler yapabilirdi, şu an onun için doğru ortam var mı ve bu hamle gerçekleşse kendisinden uzun mı yoksa kısa vadede mi başarı beklenmeli?
Canberk Ardzınba: Malum ‘’FFP’ sıkıntısından dolayı harcamalarımızın kısıtlı olacağını düşünürsek, Berdyev gibi bir hocayı kesinlikle isterim.
Gelirse, kariyeri boyunca gördüğü en iyi kulüp, en iyi taraftar, en iyi stat ve en iyi oyuncularla karşılaşacak. Büyük oranda, isimsiz sayılabilecek oyuncularla elde ettiği başarılar göz önünde bulundurulduğunda Galatasaray gibi potansiyelin çok yüksek olduğu bir camiada önceki kariyerinden çok daha büyük işler başarması sürpriz olmaz.
Taraftar ve camia olarak, sürekli uzun soluklu yeniden yapılanmaları telaffuz eden ancak takımın başına gelen hocaları kısa vadedeki başarısızlıklarıyla istifaya davet eden bir tez canlılıkta olduğumuz da düşünülürse, Berdyev gibi, "aldığı takımları kısa sürede başarıya ulaştırabilen" bir hocayı gerçekçi bir hedef olarak düşünebiliriz.