Ufukta Fenerbahçe deplasmanı var, yıllardır kazanamadığımız, bizim adımıza kötü gelişen bir döngü. Kaybetmek mutlaka kötü bir durum ama orada kaybeden bir teknik direktöre de "neden kaybettin" diyebilmek ne kadar adil olurdu bilmiyorum. Kimler kimler geçti, kazanamadık. Ama şartlar normal değil işte, bu tabloyu da yaratan Riekerink'in geliştiremediği, yerinde sayan takım.
Trabzonspor ve Başakşehir'e kendi sahamızda kaybederek maalesef sağlam kredi harcadık, bu yüzden de kazanmak için çıkmak durumundayız ve Riekerink bu işi başarmak zorunda. Kadıköy fatihi de olabilir, olası bir mağlubiyet sonrası görevine de son verilebilir. Bir anlamda dönülmez akşamın ufku, bu krediyi tüketen de orada kazanmak zorunda olan Riekerink.
Fenerbahçe'den hangi isimlerin derbide oynamasını istemezsin diye soru gelse üç isim sayarım. Volkan Demirel mutlaka olur mesela, derbilerde çok farklı oynar çünkü. Sonra Mehmet Topal derim, varlığı Fenerbahçe açısından daima kıymetli ve son isim de Lens. O da çok formda, hatta ligin en iyi sağ kanadı diyebiliriz. Fenerbahçe'yi de hücumda taşıyan isimdi. Lens ve Mehmet Topal'ın yokluğu da Galatasaray adına büyük bir avantaj olacak, bunu da değerlendirmek Riekerink'in elinde.
Elimizde Beşiktaş maçının ilk yarısı var, sezonun en iyi futbollarından biriydi bizim adımıza. Önde bastık, saha içerisinde çok hareketli ve agresiftik, pas özelliğimiz de bu sayede ön plana çıktı. Topa sahip olma ve pas konusunda ligin en iyisiyiz ama bunu skora yansıtamıyoruz, bu yüzden de böyle bir oyunun anlamı kalmıyor. Beşiktaş maçının ilk yarısına bakıyorum, Sneijder'i rakip ceza sahasının içine girerken görüyoruz, sezon içinde pek göremedik bunu ki oysa oynaması gereken futbol da bu. Sneijder de akıl demek, onu kullanabilirsek şansımız o oranda katlanacak.
Fenerbahçe deplasmanında da agresif oynamak zorundayız, topa yine sahip olalım, pas yapalım ama agresif oynayalım. Mehmet Topal'ın yokluğunda yüksek ihtimal Neustadter oynayacak, Josef'le ikisinin de hücum aksiyonu tartışılır. Pas yapabilmeleri, organize olabilmeleri gibi sıkıntılar olacak, bu da bir avantaj. Galatasaray'ın formasyon değiştireceğini düşünüyorum, 4-3-3'e dönmek mümkün, Selçuk İnan ve Tolga Ciğerci ile yine topa sahip olup, Nigel De Jong'la da agresiflik katabiliriz.
Diğer sürpriz de sağ bek Semih Kaya tercihi, ciddi ciddi bunu düşünüyorum. Geçen sezon Riekerink her iki Fenerbahçe derbisinde de bunu uyguladı çünkü, Volkan Şen'e bu şekilde tedbir aldı ve kısmen de başarılı oldu. Bu da Serdar Aziz'e 11 kapısını açacak, yanında oynayacak ismin de Hakan Balta olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı bir savunma hattı değil ama elden gelen en iyisi de bu, Serdar Aziz mutlaka bu savunmayı yükseltecek, elimizde olan en iyi stoper.
Geçenlerde de yazdım, Hollanda Milli Takımı'nda Sneijder 4-3-3'ün sol tarafında kullanılıyor diye ki Mancini dönemini hatırlayın, Sneijder orada oynuyordu ve en verimli dönemlerinden biriydi. Fenerbahçe karşısında da oraya kayabilir, Bruma'yı sağ tarafa almak belki iyi bir karar değil ama biraz da mecburiyet. Eren Derdiyok'u da forvet bekliyorum, Podolski yüksek ihtimalle kenarda olacaktır ama belli de olmaz, beklemek lazım. Ortaya şöyle bir 11 çıkıyor;
Muslera
Semih Serdar Balta Carole
Jong Ciğerci Selçuk
Bruma Derdiyok (Podolski) Sneijder
Sadece Fenerbahçe maçı için de değil, Galatasaray'ın oynaması gereken formasyon da bu bana göre. Umarım Riekerink de bunu düşünüyordur, planı bu yöndedir. Riekerink için Fenerbahçe derbisinin mutlaka kazanılması gerektiğini söylemek asla bir acımasızlık değil, bu krediyi kendisi tüketti. Yoksa beraberliği de avantaj olabileceği bir derbiydi ama puan farkının liderle 8 puan olması da geri dönüşü zor bir nokta..