Futbol konuşulacak gün değil ama terörün amacı biraz da bu değil mi. İnsanları korkuya sürüklemek ve gündelik hayatlarının dışına çıkarmak. Şehitlerimizin ailelerine baş sağlığı diliyorum, yararlılar için de acil şifalar. Teröre, teröriste, buna destek olana, görmezden gelene de lanet olsun. Terörün bu dünyanın gerçeği olmasına da lanet olsun, keşke elimizden daha çok şey gelse. Allah, polisimize ve askerimize güç versin. Benim babam 32 yıllık polisti, çok şey yaşadık ve gördük. Kutsal bir meslek, maç öncesinde yaşananlarla da hepimiz duygulandık.
Galatasaray'ın sorunları klasik, değişmiyor ve sorunun çözümüne yönelik bir gelişim yok. Savunma sorunlu, mevcut kadro üzerinden de bunun gelişmesi imkansız. Bu noktada da hücumu hatırlamak gerekiyor, tempo yakalamak ve rakibini boğmak zorundasın. Pozisyon vereceksin, bu maalesef ki (mevcut kadroda) değişmez gerçek ama bugün yaptığın gibi çok fazla pozisyona girmek zorundasın.
Sürekli pas oyunuyla, topa sahip olmakla olmuyor. Selçuk İnan'ı bu maç için ön plana çıkarabilirim, dikine oynayan ve hücuma odaklı bir Selçuk İnan'la takımın hücumu daha iyi noktada. Nigel De Jong'la Tolga Ciğerci'ye oranla daha iyi bir ikili oldular, Nigel De Jong'un öncelikli görevi savunma ve sekeni toplayıp, orayı süpürmek. Selçuk İnan da öne attı bugün kendisini, böyle oynayınca da doğal olarak Sneijder de rahatlıyor.
Galatasaray'da iyi bir nokta var, o da bazı karakterlerin sorumluluk alması, istekli oyunları. Sneijder, Selçuk İnan ve Podolski üçlüsü üzerinden dönen bir oyun var aslında. Podolski'yi forvete atmak doğru bir hamleydi, Sneijder'le etkileşimleri daha iyi ve gezerek oynaması da Bruma, Yasin Öztekin gibi isimleri ön plana attı. Sneijder çok istekli, sürekli arıyor. Gökhan Değirmenci'nin böyle çılgın performansları vardır, öyle bir performansa denk geldik ama Sneijder'in bu isteğiyle işler çok daha rahat.
Pozisyon veriyoruz, maç bir noktada 2-1'e geliyor, ilk yarıda da oluşan tempoda her iki tarafın da etkili pozisyonları vardı ama kalite farkı Galatasaray'ı daha ön plana çıkarıyor. 2. yarıda da tempo muazzamdı ve tüm sezon giremediğimiz pozisyonları bu maçta yakaladık. Bursaspor maçında da böyleydi, iç sahada bu oyunu yakalamamız önemli. Trabzonspor maçını hatırlayın, o maç üzerine şu görüntü (çok iyi futbol olmamasına rağmen) güzel, en azından kazanmak anlamında.
Bireysel performanslarımız iyi, ön plana çıkıyorlar. Yasin Öztekin'in 3 golü gibi, attığı 2 gol şans gibi ama o an orada olmak önemli. Yasin Öztekin'le ilgili sorun başka, çok şahsi oynuyor, bu maçta da değişmedi o görüntü ama gol anında var, gol sayısı gayet iyi. Bu maç iyiydi de, rakamları da bunu gösteriyor, istekliydi ama Bruma o kadar şahsi oynamıyor mesela. Sneijder, Podolski'yi de dahil ediyorum, istek olduğu sürece bireysel performanslarda sorun olmuyor.
Ama kopuk oynuyoruz, 90 dakikaya yaydığımız, iyi bir sistemimiz yok. Galatasaray'ın oyunu şu diyemem, Ama bireysel performansları iyi, bugün Selçuk İnan'ı da mevzuya dahil edince hücumun görüntüsü bu oluyor. Savunma anlamında ise gelişim yok, olacak gibi de durmuyor. Taktiğimiz gelişmek zorunda, pas oyunu ve topa sahip olmak bir felsefe ama bunu bir arada ne kadar iyi kullanabildiğiniz mesele, hücumda verim yaratmalı.
Linnes'in 11 başlamasını bekliyordum, taraftara sus payı vermek anlamında. Kötü bir ilk yarı geçirdi ama 45 dakika dayanabildi Riekerink, Linnes'e karşı hiç tahammülü yok. Sabri Sarıoğlu'nun kötü oyunları çok daha fazla ama oynuyor, Osmanlıspor karşısında da 11 başlayacak. Bu maçın 2. yarısını iyi geçirdi, ona lafım yok ama genel tablo üzerine yorumum bu. Galatasaray'ın 11'lerini tahmin etmek zor değil aslında..