Hakemi konuşalım, sabaha kadar üstelik. Cüneyt Çakır'dan ne bekliyordunuz ki ne buldunuz diyeyim hatta. Konuşulmalı da bu konu, konuşacağız elbette ama Levent Nazifoğlu gibi bu mağlubiyeti sadece hakeme bağlamak, "ne yapalım yani, bu maç için hocayı mı kovacağız" deme kolaylığına da kaçamayız. Aynen öyle, hocayı kovacaksınız. Bu mağlubiyet sonuna kadar Riekerink'e yazılır. Bu sezon çoğu puan kaybında olduğu gibi.
Josue dakika 82'de çıktı, 2-1 geriye düşmemizin ardından. İlk 11 başlaması bir yana, şu maçta 82. dakikaya kadar oyunda kalmasını başlıca konuşalım.İlk 45 dakikanın ardından yazdım, Josue ile boşa giden bir 45 dakika daha diye. Hayal kırıklığı işte, olmuyor. Ne forvetin arkası ne de kanatlarda, benim açımdan çok büyük hayal kırıklığı, beklentim vardı.
Teoride doğrudur, Sneijder yokken Josue oynar dersiniz, onun alternatifi diye. Ama senin işleyen bir düzenin vardı, en azından sonuca ulaşan. Elazığspor deplasmanında forvetin arkasında oynayan Podolski ile iş yapmışsın, bu adam senin hücumunu taşımış. Konyaspor deplasmanında Linnes & Sabri Sarıoğlu kanadı iş görmüş, oradan amansız saldırmışsın. Tüm bunları bir kenara bırakıyorsun ve sağ tarafta Yasin Öztekin, forvetin arkasında Josue.
Yasin Öztekin iyi oynamıştır ayrı konu, oynadığı oyunu konuşmuyorum. Kadro dışı kaldı, döndüğü gibi yine 11'de, bu işin nedir yaptırımı? Josue olmuyor ama 82 dakika sahada, 3. oyuncu değiştirme hakkını düşünmüyorsun bile. 45'de yapman gereken hamleler vardı, Riekerink bekliyor ısrarla, oyuncu değiştirmiyor. Igor Tudor ise teknik direktörlük dersi veriyor resmen, bağıra bağıra geliyor. Poko, Yatabare ve Traore gibi isimler yok, bu isimlerin yokluğunda kazanamamak elbette Riekerink'e yazılacak. Çok önemli bir virajdı ama yıkıldık.
Olacakları az çok tahmin ediyordum, beklediğim gibi oldu. Top Galatasaray'da, o değişmiyor. Yüzde 63'le tamamladık galiba ama hücumda bir etki gören oldu mu? Top bizde kalsın zaten, rakibin planı o. Kaptıkları toplarla hızlı geliyorlar ve çatır çatır hücum oynadılar. Şöyle diyeyim, Tudor maç sonu diyor ki "en iyi oynadığımız maçlardan biri değildi". Riekerink ise diyor ki "iyi oynadığımızı düşünüyorum". Bu çap farkıdır, başka bir şey değil.
Eren Derdiyok'u forvette kullanıp, Podolski'yi onun arkasında serbest oynatmak gerekiyordu. Sahte 9 olayı güzel ama arkasında Sneijder olursa. Josue ile o iş olmaz, ceza sahasını Josue ile dolduramazsın. Bugün Josue'ye 3-4 tane orta açıldığını gördüm, Eren Derdiyok oynadığında o kadar kenar ortası alamıyor. Sneijder yokken başı kesik tavuk misali takım, akıl yok. Podolski'yle bunu doldurmak mümkündü, Podolski'nin dikine oynama özelliği gibi bir artıyı da ekleyerek ama bizler hücumu öldürmeyi, Bruma'nın ayağına bakmayı tercih ettik. Doğal olarak sonuç bu.