"1999 yılında Galatasaray ile anlaşmıştım. Uçak biletim hazırdı, takım arkadaşlarım ikna etti kaldım."
O dönem tarihi Galatasaray'ın yazdığı doğrudur ama bu olay da gerçekleşseydi işin seyri nereye kadar ulaşırdı acaba sorusunu da kendime sormadan edemedim. Hücum hattına bakın, Hagi & Roberto Baggio ve Hakan Şükür.
1999-2000 sezonunda Uefa Kupası kazanıldı, bir sonraki sezonda da Süper Kupa. Devamında gelen Şampiyonlar Ligi çeyrek finali var bir de. Bu başarılarda Roberto Baggio'nun rolü nasıl olurdu acaba, Hagi ile birlikte nasıl uyum gösterirlerdi, o dönem Fatih Terim ne düşündü acaba? Üzerinden 15-16 yıl geçti ama geçmişi sorgulamak istiyor insan.
O dönem Galatasaray'a arkadaşlarının gazıyla gelmeyen Roberto Baggio'nun da tarihi belki değişecekti. Çünkü Galatasaray'a gelmeyen Baggio, kendini İtalya'da yeniden kanıtlama umuduyla Inter'de kaldı, uzun bir zaman yedek oturdu, sonrasında da Brescia'nın yolunu tuttu. Gerçi Brescia günleri onun adına mükemmel geçti, 95 maçta 43 gol, yeniden gelinen İtalya Milli Takım seviyesi ama keşke gelseydi Galatasaray'a.
Fatih Terim'in göreve yeniden geldiği dönem ismi konuşuldu, yeni Hagi arayışlarında bir umut da Roberto Baggio olabilirdi ama o dönem Felipe transfer edildi, sonrasında Revivo derken yeni 10 numarayı uzun yıllar aradık. Gerçi o dönem Baggio'nun gelmesi de birşey ifade etmeyecekti, Brescia günlerinde yeniden bir destan yazdı ama ağır sakatlıkların gelmeye başladığı, yaş haddinin zorladığı bir dönemdi..
16 Şubat 2015 tarihli yazı. Geçtiğimiz günlerde bazı yerlerde paylaşıldığını ve etkileşim aldığını gördükten sonra yazıyı yeniden paylaşmak istedim..
16 Şubat 2015 tarihli yazı. Geçtiğimiz günlerde bazı yerlerde paylaşıldığını ve etkileşim aldığını gördükten sonra yazıyı yeniden paylaşmak istedim..