2 günlük idmanla mevcut yapının üzerinde oynama yapmak çok zor. Tudor'dan beklentilerimiz var, taktik esnekliği bizlere akıl oyunları oynatabiliyor, Tudor imza attığından bu yana nasıl oynarız diye düşünüyoruz. Ama ilk maçtan bu zor işte, ufak dokunuşlarla, mevcut yapı üzerinden devam etmesi de doğal bir durum. Asıl sürpriz Beşiktaş karşısında olacaktır, Rizespor karşısında büyük değişimleri beklemek zor. Bu maçta beklentim şu, sahaya çıkacak ilk 11'den ziyade, kenardan oyuna yapacağı müdahaleler Tudor açısından bir sınav.
Hızlı bir giriş yaptı ama, beklemiyordum böyle bir hız. Bruma'nın bu maç için kadro dışı kalmasını kim beklerdi ki, takımın en önemli hücum kozlarından biri, özellikle deplasmanda. Bir noktada tüm hücum duruyor, sadece Bruma'ya baktığımız zamanlar geliyor. Hele ki Sneijder'in yokluğunda, hücum fazlasıyla bireyselliğe bakıyor. Tudor'dan beklediğimiz şeylerden biri de hücumu bireyselliğin dışına taşıması, bir organizasyon yaratması.
Bruma bu sezonun Galatasaray adına yıldızlarından biri, kimine göre en önemlisi bile olabilir. Ama bir sıkıntı var, takım oyunuyla uyumlu olduğunu düşünmüyorum. Bunu belki biz yarattık, hücumun bir organizasyonu olmadığı için fazlasıyla Bruma'nın ayağına baktık, o da kendi oyunuyla yürüdü gitti. Son haftalara bakalım, genelde Bruma neden pas atmadı, neden orada şut attı gibi konuları konuşuyoruz. Takım oyunundan bağımsız, biraz kaf dağının ardında bir görüntü. Bruma'nın bu maç öncesi kadro dışı kalması bir mesaj, beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz.
Tudor'un idmanlarını tamamını izleyemedim ama takip ettiğim kadarıyla, Bruma'yı sık sık uyardığını görüyordum. Yukarıda bahsettiğim nedenlerle alakalı, yani takım oyununa pek uymadığı, sahada disiplin göstermediğine yönelik. Rizespor maçında da Bruma'yı yedek düşünmüş Tudor, Bruma da buna tepki göstermiş. Bunun üzerine kamp kadrosuna almadı, mesele bu. Doğrudur, yanlıştır bunun kararını siz verin ama bu mesajı beğendim, takım üzerinde bir etki yaratmak gerekiyordu. Umarım Bruma da gerekli dersleri alacaktır.
Bir de Hakan Balta konusu var, o da kamp kadrosunda yer almıyor. Tudor'la henüz 2 gün çalışma imkanı buldu takım ama 2 günde ilk düşen Hakan Balta oldu. Bence beklenen bir gelişme, temposu üzerine eleştiri yapıyorduk zaten, Tudor'un temposunda da ayakta kalabilmesi zor görünüyor. Yaşı ve fiziksel özellikleriyle alakalı bir durum, bundan sonra da kaldıramayacak gibi. Tudor tempo istiyor, atletizm seviyor. Hakan Balta'nın işi zor olacak. Sneijder, Eren Derdiyok ve Carole gibi isimler ise sakatlıkları yüzünden yok. Hakan Balta'nın rolü de Carole'ye geçebilir bu arada.
Eksikler bir hayli fazla ve Tudor'un takımla 2 gün idmana çıkabildiği ortamda da 11 tahmini yapmak zor. Takımı tanıdığını düşünüyorum aslında, takip etmesiyle alakalı ama ilk maçtan büyük bir etki görmek zor. Üçlü savunma olayını bu maçta beklemiyorum mesela, klasik 4-2-3-1'i izleriz. 4-3-3 ise diğer bir ihtimal, fazlası zor. 11 beklentim şu;
Muslera
Sabri Semih Chedjou Linnes
Jong/Ciğerci Selçuk
Yasin Josue Rodrigues
Podolski
Garry Rodrigues'e 11'de yine şans doğdu, Tudor yönetiminde ne yapacağını merak ediyorum. Orta sahada De Jong'un oynayacağı yazılıyor ama Tolga Ciğerci'nin Tudor'un vazgeçilmezlerinden biri olacağını düşünüyordum. Geçen hafta mantıksız bir hücum düzeni vardı, 4-2-3-1 devam edecekse Josue mecburen oynayacak. Chedjou dönüyor ama yanında oynayacak ismin Ahmet Çalık olmasını beklerdim, forma yine Semih Kaya'ya geldi gibi..