Galatasaray'ın bu sezon kat ettiği mesafe ortalaması 109.6. Rizespor karşısında bu konuda rekor geldi, 118 km ile. Tudor'un Karabükspor'la 120 km'ler civarını gördüğünü ve ligdeki farklılıklarının da bu konuda kaynaklı olduğunu yazmıştım. Kat edilen mesafe önemlidir, sahada gösterdiğiniz mücadelenin en önemli ayaklarından biri.
3 gün içinde ne gibi değişiklik bekliyorduk mesela. Taktik, teknik konularda büyük bir değişim zor bile değil, imkansız. Bana sorarsanız Tudor bu maç özelinde elinden geleni yapmıştır, ortaya koyulan mücadele, kat edilen mesafe noktasında kırılan rekor. Galatasaray kazanmaya yaklaştı, ilk yarıda bana sorarsanız doğru bir futbol vardı. Verilmeyen bir gol var, duran topta Selçuk İnan'ın kaptırdığı top ve Tolga Ciğerci'nin anlamsız faulü ya da Yasin Öztekin'in son dakika kaçan kafası. Tüm bunlar tersi şekilde olsa bugün ne konuşuyor olacaktık.
Şuradan pay biçin. 1-0 öndeyiz ve ikinci yarı başladı. Rizespor baskılı başladı ve iyi gelmeye başladı, hepimiz izledik. Eğer Riekerink olsaydı, bu duruma alacağı önlem sizce ne olurdu? Bana sorulacak olursa, yiyeceği gole kadar bekleyecekti diyebilirim. 86'ya doğru bir kanat çıkarır ve Sinan Gümüş'ü oyuna dahil ederdi. Tudor öyle yapmadı, Josue / Tolga Ciğerci değişikliği doğrudur, en azından mantık noktasında. Hücumda kalamıyorsun, pas kanalın tıkalı ve rakip orta sahayı hızlı geçiyor. Tolga Ciğerci oraya bir önlemdir, Tudor izlemiyor, hamlesini yapıyor. Tolga Ciğerci kötü oynamıştır o ayrı, bunu Tudor ön göremez, 3 gün oldu.
Linnes / Semih Kaya değişikliğini çok eleştirdik, ben de mantık bulamamıştım. Üçlüye de dönmedik, Semih Kaya'yı bildiğin sol bek izledik. Mancini döneminde sağ bekte iyi işler çıkardı ama belki de kariyerinde ilk kez sol beke geçti. Linnes de iyi maç çıkarıyordu bu arada ama 60'dan sonra düşmeye başladı. O bölgeye çok fazla ters top atılmaya başladı, Linnes zorlanıyordu. Semih Kaya'yı oraya yazmak bir düşünce, stoper ile orayı tutabilirim gibisinden. Semih Kaya hatalı tercih ama bu Tudor'a değil, Ayhan Akman'a yazar, o tanıyor takımı. Denedi ama, izlemedi, beklemedi. Anlatmak istediğim bu, 3 günde taktiksel esneklik gelmedi ama böyle durumlarda zamanla o da gelecek, bunu göreceğiz.
Galatasaray'ın sorunu topsuz oyun ve bundan kaynaklı takım savunması. Bu konuda da bir yükselme mevcut, Galatasaray'ın topsuz oyunu becermeye başladığını düşünüyorum. İlk yarı gibi, ön alanda müthiş bir baskı uyguladık mesela, rakibe pozisyon imkanı tanımadık. Chedjou'nun savunmada artı yarattığını gördük, Josue'nin ise daha hareketli ve verimli oynayabileceğini izledik. Hücum organizasyonu noktasında sorunluyduk ama sezon başından bu yana sorun aynı, yine 3 günde düzelecek bir şey değil.
İkinci yarıda düşmeler oldu doğal olarak, Tudor'un oyunu tempo istiyor, Galatasaray'ın mevcut kadrosu ise buna göre kurgulanmadı. Tudor bunu mazeret gösteremez tabii, bilerek geldi. Ama zaman gerekecek, burada olay günü kurtarmaktan ziyade, biraz da geleceğe oynamak. Bozuk bir düzen var, değişmeli diyoruz ya, Tudor o dirayeti gösterebilecek bir teknik adam. Ben bekleme yanlısıyım, hala heyecanlıyım, daha iyisi olacak diye düşünüyorum. İlk yarıdaki görüntü, Tudor'un hamle yeteneği ve kenardaki tavrı benim için şu aşamada yeterli, heyecanım devam etmekte.
3 gün içinde ne gibi değişiklik bekliyorduk mesela. Taktik, teknik konularda büyük bir değişim zor bile değil, imkansız. Bana sorarsanız Tudor bu maç özelinde elinden geleni yapmıştır, ortaya koyulan mücadele, kat edilen mesafe noktasında kırılan rekor. Galatasaray kazanmaya yaklaştı, ilk yarıda bana sorarsanız doğru bir futbol vardı. Verilmeyen bir gol var, duran topta Selçuk İnan'ın kaptırdığı top ve Tolga Ciğerci'nin anlamsız faulü ya da Yasin Öztekin'in son dakika kaçan kafası. Tüm bunlar tersi şekilde olsa bugün ne konuşuyor olacaktık.
Şuradan pay biçin. 1-0 öndeyiz ve ikinci yarı başladı. Rizespor baskılı başladı ve iyi gelmeye başladı, hepimiz izledik. Eğer Riekerink olsaydı, bu duruma alacağı önlem sizce ne olurdu? Bana sorulacak olursa, yiyeceği gole kadar bekleyecekti diyebilirim. 86'ya doğru bir kanat çıkarır ve Sinan Gümüş'ü oyuna dahil ederdi. Tudor öyle yapmadı, Josue / Tolga Ciğerci değişikliği doğrudur, en azından mantık noktasında. Hücumda kalamıyorsun, pas kanalın tıkalı ve rakip orta sahayı hızlı geçiyor. Tolga Ciğerci oraya bir önlemdir, Tudor izlemiyor, hamlesini yapıyor. Tolga Ciğerci kötü oynamıştır o ayrı, bunu Tudor ön göremez, 3 gün oldu.
Linnes / Semih Kaya değişikliğini çok eleştirdik, ben de mantık bulamamıştım. Üçlüye de dönmedik, Semih Kaya'yı bildiğin sol bek izledik. Mancini döneminde sağ bekte iyi işler çıkardı ama belki de kariyerinde ilk kez sol beke geçti. Linnes de iyi maç çıkarıyordu bu arada ama 60'dan sonra düşmeye başladı. O bölgeye çok fazla ters top atılmaya başladı, Linnes zorlanıyordu. Semih Kaya'yı oraya yazmak bir düşünce, stoper ile orayı tutabilirim gibisinden. Semih Kaya hatalı tercih ama bu Tudor'a değil, Ayhan Akman'a yazar, o tanıyor takımı. Denedi ama, izlemedi, beklemedi. Anlatmak istediğim bu, 3 günde taktiksel esneklik gelmedi ama böyle durumlarda zamanla o da gelecek, bunu göreceğiz.
Galatasaray'ın sorunu topsuz oyun ve bundan kaynaklı takım savunması. Bu konuda da bir yükselme mevcut, Galatasaray'ın topsuz oyunu becermeye başladığını düşünüyorum. İlk yarı gibi, ön alanda müthiş bir baskı uyguladık mesela, rakibe pozisyon imkanı tanımadık. Chedjou'nun savunmada artı yarattığını gördük, Josue'nin ise daha hareketli ve verimli oynayabileceğini izledik. Hücum organizasyonu noktasında sorunluyduk ama sezon başından bu yana sorun aynı, yine 3 günde düzelecek bir şey değil.
İkinci yarıda düşmeler oldu doğal olarak, Tudor'un oyunu tempo istiyor, Galatasaray'ın mevcut kadrosu ise buna göre kurgulanmadı. Tudor bunu mazeret gösteremez tabii, bilerek geldi. Ama zaman gerekecek, burada olay günü kurtarmaktan ziyade, biraz da geleceğe oynamak. Bozuk bir düzen var, değişmeli diyoruz ya, Tudor o dirayeti gösterebilecek bir teknik adam. Ben bekleme yanlısıyım, hala heyecanlıyım, daha iyisi olacak diye düşünüyorum. İlk yarıdaki görüntü, Tudor'un hamle yeteneği ve kenardaki tavrı benim için şu aşamada yeterli, heyecanım devam etmekte.