Bu işin temeli adalet. Tudor da Trabzonspor maçı itibariyle "adalet" anlayışını sarstı. Buna ilk etapta hata derim, ders alması durumunda. Ders alınacak çok şey var bu karşılaşmada, Tudor'un da bunu görmüş olmasını umuyorum ama adalet anlayışı sarsıldı. Her şey yine onun elinde, umarım bunları görmüştür ve ders çıkarır. Şu da var, Tudor'u ilk kez bu kadar heyecansız ve hareketsiz gördüm. Trabzonspor maçında o enerjiyi kenardan yansıtamadı.
Trabzonspor'a yenilmek bu arada ayıp değil. Ligin ilk yarısında kaybedilen 3 puan ayıptı, bu maçta kaybedilen 3 puan ise sürpriz değil. Ligin ikinci yarısının en coşkulu takımı Trabzonspor, öncelikle takım olmayı başardılar ve oturan bir düzenleri oluştu. Galatasaray da bir düzen arıyor, 3-4-2-1 üzerinden devam ediyor, Tudor'un amacı da bir sistem takımı olabilmek. Mevcut oyuncularla böyle bir düzende oynamak güç, bir yerlerde mutlaka açık veriyoruz ama yeni sezona yönelik şimdiden bunu oturtabilmek önemli. Ama bunu yaparken adaletten sıyrılmak, iyi olana formayı vermemek, sistem takımı olmaktan sıyrılmak uğruna "marka" demek yanlış. Tudor'un ilk büyük yanlışı, benim için.
11'i gördüğümüzde hepimiz şaşırdık. Cavanda'yı 11'de görmek gibi, büyük sürpriz. Cavanda'nın olması 3'lü savunmanın devamıydı ki doğrusu da bu. 3'lü oynarken bu tarzda atletik bekleri stoper oynatabilirsiniz, Cavanda tercihini tartıştık ama maç özelinde eleştiremem. Beklediğimden fazla iyi bir görüntü bu çünkü. Geriden top çıkarmakta zorlandık, Chedjou'nun ölüsünün dahi oynaması gerektiğini gördük ama Cavanda, Semih Kaya, Carole hattı bu maçta Galatasaray adına en az eleştirilecek isimler. Yanlış şu, Cavanda ve Carole topla çok fazla hücuma çıkamadı, her baskı yediğimizde de top kaybı geldi. Lider stoper ihtiyacı burada doğuyor işte, pasla çıkabilecek bir isim özellikle. Bu isimleri yönlendirebilmek gerekiyor ama mevcut kadroda zor.
Adalet anlayışını Sneijder üzerinden sorguluyorum. İyi durumda değil, bu kadar basit. Josue ise Tudor geldikten sonra çıkış yakalayan ve bu düzende katkı veren bir isim oldu. Forma onun hakkı yani, 65'den sonra da bunu gördük. Sneijder'in mantığını çözemedim. Kendi ceza sahasının içlerine kadar gelmesi, solda çok fazla sabit kalması gibi, hareket yok. Sneijder'i solda oynatmakta Bruma'yı sağa çekmek ve onu da bitirmek demek. Bir de bu isimlere Podolski'yi eklediğimizde ön alanda ne bir baskı var ne de mücadele.
Podolski / Sneijder'in bir arada oynadığı 11 lüks, bunu daha önce de yazdım. Podolski diğer nokta, sahte 9 bu düzende işlemiyor ayrı da ortada bir mücadele de yok. En basiti, 2-0 gerideyiz, baskı yapmamız gerekiyor ama rakip ceza sahasında kimse yok. Podolski orta sahada pas yapma, top soluma gelse de vursam derdinde. Gol atınca iyi haliyle, atamayınca tablo bu. Eren Derdiyok önemli Tudor için, bunu tekrar gördük. Rakip ceza sahasında daha fazla kalacak, mücadele edecek, boğuşacak, indirecek. Podolski kaçak dövüşüyor,
Linnes konusunda da bir yanılgımız var, en azından benim diyeyim. Garry Rodrigues en az onun kadar savunur, hücumda ise yaptıkları zaten malum. Bir hata da bu değil mi, Gençlerbirliği maçının en iyi isimlerden birini bu maçta yedek bırakmak. Garry Rodrigues ve Josue oyuna girdiğinde Galatasaray'ı hücumda daha etkin ve hareketli gördük. Baskı hissettirdiğimiz bir bölüm de var ve hareketlilik, tempo istiyorsak bu adamlar sahada olmak zorunda.
Savunma noktasında sıkıntı yok, ilk yenen gol yine bir duran top klasiği ama şans da yok. Podolski uzaklaştırıyor, Muslera'nın sırtına çarpıyor. Trabzonspor pas yaptı, topa hakimdi ama Castillo'nun 1-2 pozisyonu dışında da büyük bir etkisi yoktu. Galatasaray'ın da üretkenliği sıfırdı, Galatasaray'a kıyasla tabii daha iyiydiler. İkinci yarıda da şok bir gol, Yusuf Yazıcı gerçekten özel bir yetenek. Galatasaray da Trabzonspor'un bulduğu açıkları buldu, 2-0'dan sonra bile. Değerlendiremedik ama, ilk yarıda yanlış 11, ikinci yarıda ise geç gelen değişiklikler buna engeldi. 10 kişi kalan rakibe yeteri kadar baskı kuramadık, Podolski'yle imkanı olmadı. Sinan Gümüş desek, yorum dahi yapmıyorum. Böyle bir yok oluş hikayesi yok.
Kaybettik neticesinde, Trabzonspor'un hakkı olan bir karşılaşma. Ders alınacak çok şeyler var, Tudor umarım bunları görmüştür. Tüm eksiklere rağmen 3-4-2-1'de ısrar etmesi güzel ama tercihler hatalı, adaletin sarsılması ise en büyük tehlike..