Hamza Hamzaoğlu konusunu çok konuştuk, tartıştık ama tüm o konuşulanlar bir yana. Bursaspor'da bir küçülme harekatından bahsedildi, bu yolda bir kadro kurulması hedeflendi ve o kadro kuruldu. Hamza Hamzaoğlu da o kurduğu kadroyla ligin ilk yarısını 5. bitirdi ama bu durum eleştirildi. Oysa yönetimin ortaya koyduğu vizyon buydu, hoca da ona göre hareket etti. Yine de başarısız ilan edildi ve bugüne geldik. Hamza Hamzaoğlu'nu beğenmeyebilirsiniz ama o zaman kendisine kadro kurdurmayacaksınız, bu bir hata. Diğer hata ise o kadroyu kurdurduktan sonra hocayla yolları ayırmak, biz bu senaryoyu geçtiğimiz sezon Galatasaray'da yaşadık.
Bursaspor'un içinde bulunduğu durum kötü, daha kötü bir tablo olabileceğini sanmıyorum. Ligin ilk yarısında aldıkları puanla ayaktalar ve ligde kalma savaşı noktasında adları geçmiyor. Böyle bir Bursaspor karşısında oynanan oyun ne kadar ölçü olur bilemem ama öz güven kazanması gereken bir Galatasaray olduğu da kesin. Doğru yerde, doğru zamanda bir rakip buldu ve 5-0'lık galibiyetle en azından kafayı tekrar kaldırmayı başardı. İstekli oyun, arayan futbolcuları görmek güzel ama dediğim gibi, Bursaspor maçı ölçü müdür bilinmez.
Bir düşünce doğdu, hocasından yönetimine kadar Fenerbahçe maçında oynanan oyunun başarılı olduğu düşünülüyor. Bu uğurda 4-2-3-1 devam etmekte ve mevcut kadronun Tudor'a ait olmadığını yine söylüyorum. Riekerink'in düzeni bu, Tudor'un dokunuşunu belli ki (kalması durumunda) yeni sezonda göreceğiz. Şu var ama, Riekerink döneminde hücum organizasyonlarının yetersizliğinden bahsederdik, fazlasıyla bireysel yeteneklerin ayağına bakardık. Bursaspor karşısında iyi bir hücum organizasyonu vardı, Galatasaray'ın kanat oyunu fazlasıyla etkiliydi ve Bruma / Yasin Öztekin ikilisiyle iyi bir hücum oyunu oynadığımızı düşünüyorum.
Bursaspor'un kadrosu öyle noktada ki Bruma'yı durdurmak için Aziz Behich'i sağ beke çekmek durumunda kaldılar, Bruma ise işi ilk yarıda bitirdi. Galatasaray hücumda fazlasıyla rahattı. İlk yarıda Merter Yüce'nin Sneijder üzerinde sertlik uyguladığını gördüm, ilk yarıda Sneijder biraz temposuz kaldı ama kanat etkisiyle işi çözdük. İkinci yarıda ise Sneijder de baskıdan kurtulduktan sonra 4-0'ı bulmak zor olmadı, 5-0 son dakikalarda geldi ama tempo kesilmemiş olsa daha da farklı olabilirdi. 4-0'ın ardından iş biraz bireysel yeteneklere baktı, organizasyondan koptuk.
Galatasaray savunmasının bu sezon oynadığı en rahat maçtı, herhangi bir baskı görmedik. Oysa her maç yediği gollerle ve hatalarla konuşuruz Galatasaray'ı, Bursaspor'un maç içinde hiç etkisi yoktu. Galatasaray da hücumda organizasyonuyla birlikte rahat bir galibiyet almış oldu. Tudor'un dokunuşu bu noktada olmuş olabilir, iyi bir kanat oyunuydu bu. Ayrıca isteği, iştahı iyiydi takımın, belki de iyi başlangıcın ve rakibin Bursaspor olmasından kaynaklı..