Çok büyük bir ön yargı eseridir Bilal Kısa ama taraftara da diyemem ki "neden ön yargı" diye. Bilal Kısa'nın bir hatası yok, tamamen Galatasaray'ı yönetenlerin ve futbolu kurgulayanların suçudur bu ön yargı. Galatasaray yönetimi de dahil buna, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu da. İletişim işte, Bilal Kısa'yı doğru anlatamadılar.
O dönem Melo'nun ayrılığı söz konusuydu, her fırsatta gideceğim diye bağıran bir Melo vardı. Bilal Kısa için ise Hamza Hamzaoğlu'nun yorumu şu olmuştu "Melo'nun yerine de oynayabilir". Sen bunu dersen taraftar panik olur, isyan eder. Melo önemli bir futbolcu, oynadığı pozisyon itibariyle değerli. Gideceği belli olan Melo'nun yerine koca bir yaz isim bulmamak bir yana, Melo konusunda ısrar etmek diğer yana. Son gün gitti işte, yerini doldurabildik mi?
Bilal Kısa'dan Melo katkısı bekleyemezsiniz, çok alakasız iki futbolcu. 10 numara özellikli bir orta saha Bilal Kısa, tekniğiyle ön plana çıkan. Melo'nun ardından o pozisyonda oynadı ama, farklı bir profil çizdi ama kim diyebilir ki kötü oynadı diye. En azından benim beklentimin çok üstünde oynadı, formanın hakkını veren adamlardandır. Kağıt üzerinde baktığımızda Selçuk İnan / Bilal Kısa kötü bir ikili gibi görünebilir, özellikle de Şampiyonlar Ligi oynanan bir sezonda ama Hamza Hoca bu düzende katkı aldı bu orta sahadan. Bilal Kısa ön yargıları böylelikle kırdı ve bugün hala iyi hatırlanan futbolculardan biri.
4-2-3-1 oynuyorduk, Selçuk İnan / Bilal Kısa orta sahası ve forvette Umut Bulut'la üretebiliyorduk işte, bir şekilde katkı alınıyordu. Benfica'yı kendi sahamızda yenmiştik, beni çok heyecanlandıran bir karşılaşmaydı ama bu düzende başarıya ulaşmak zor. 65 milyon avro maaş sınırında kurulabilecek en kötü kadrolardan biriydi ki Hamza Hoca'nın ayrılığının ardından enkazı gördük. Mustafa Denizli üretemedi işte, ilk icraatlarından biri Bilal Kısa'yı kesmek oldu ve kolay kolay şans vermedi. Pas oyunundan vazgeçti ama o takımın pas oyunu oynamaktan başka bir çaresi yoktu. Bilal Kısa da o pas istasyonunun en önemli parçalarından biriydi.
Riekerink de buna devam etti ama Emre Çolak'ı kazandı o gerçi, iyi bir hareketti. Bilal Kısa yine çok fazla şans bulamaz oldu ama akıllarda Hamzaoğlu döneminde oynadığı futbol ve attığı jenerik gollerle kaldı. O sezon adına bizleri heyecanlandıran isimlerden biriydi, en azından attığı gollerle. İyi de katkı verdi, benim beklentimin üzerindeydi ki Galatasaray'a 32 yaşında geldiğini belirtelim. Ülke futbolunun geç keşiflerinden biridir. Akhisar Belediyespor ile yakaladığı büyük bir çıkış vardı, o performans kendisini 32 yaşında Galatasaray'a taşıdı, Milli Takım'da da yer aldı.
Serdar Aziz'in transferinde yolu Bursaspor'a düştü, Bursaspor performansı ise büyük bir hayal kırıklığı. Hamza Hamzaoğlu dahi Bilal Kısa'ya pek fazla şans vermedi, şimdilerde oynamaya başladı ama geçen sezonun o kadar gerisinde ki. Bu saatten sonra ayağa kalkışı nasıl olur bilmem, yaş 34 olacak ve üst seviyeyi de çok geç yaşlarda görebildi..