Yine sık yazdığım konulardan biri ama kısaca üzerinden geçelim. Madem geçen sezon üzerine bazı yazılar yazıyoruz, Tudor'a özel bir başlık açmak gerekiyor. Yeni sezonda kendisiyle devam edeceğiz çünkü ve Milliyet gazetesinde verdiği röportajda değişimden bahsetmiş. Kendi takımını ne ölçüde kurabileceğini göreceğiz.
Tudor beni heyecanlandıran bir teknik adamdı. Karabükspor dönemini iyi geçiriyordu ki en önemlisi yeni ve genç bir isim. İdman temposu yüksek, taktik esnekliği olan, kafayı futbola yoruyor. Futbolculuk cv'sini zaten yazmama gerek yok ki futbolu da teknik direktörlük hayali adına genç bir yaşta bırakmıştı. Çok tartışıldı, bu iş sezon sonu mu yoksa hemen mi olmalı gibisinden ama Tudor'un Galatasaray'a gelmesi beni heyecanlandırmıştı.
Yeni bir heyecan gerekiyordu çünkü, bana sorsanız en sıkıldığım olayın 4-2-3-1 olduğunu söylerim mesela. Çakıldık bu sisteme, nefes alamıyoruz. Riekerink'le de daha iyisi olmayacaktı ayrıca, sezon sonuna kadar devam etmesi durumunda bana sorarsanız en iyi ihtimalle 3. olacaktı, fazlası yoktu. Pas ve topa sahip olma üzerine kurulu, bireysel silahlarıyla ayakta kalmaya çalışan ama mücadele gücü düşük, temposu eksik, coşkusu olmayan, savunamayan bir Galatasaray izliyorduk.
Karabükspor'la olan konuyla alakalı acaba yeni sezonda mı olmalıydı gibi sorular doğdu ama ben o konuya çok takılmadım, bir fesih maddesi vardı çünkü. Hukuksuz bir iş yok, o fesih maddesini koyduran teknik adam da zaten "ben kalıcı değilim" demek istiyordur. Kalabilirdi ayrı konu ama Galatasaray'a gelmeyi tercih etti, saygı duymak lazım. Sezonun o dönemde gelmesini istememin nedeni de takımı daha iyi tanıması, yeni sezonu o günden kurgulamasıydı. Şampiyonlukta değildim, ben değişimi istiyordum.
Böyle de oldu aslında, taktik esnekliği ilk etapta gördük. 3'lüye dönmesi başarılı bir işti ama elinde kendisine uygun, doğru bir malzeme yoktu. Tabii bu mazeret değil, Tudor bunu bilerek geldi ama eminim ki takımın idman temposunun bu kadar zayıf olduğunu tahmin etmiyordur. Hayal kırıklığım şundan dolayı, değişimden geri adım atması hızlı oldu, eski düzene dönmesi. Bu durumda Tudor'dan geriye ne kaldı peki, Riekerink'in oyununu oynayacaksa.
Sezonu da 4-2-3-1'le bitirdik, Riekerink'in oyunuyla. Final maçlarını kazanamadık, bu da diğer ayrıntı. Beşiktaş maçında doğru kurgu vardı ama Başakşehir maçının izahı yok, Fenerbahçe maçında da şanssız kaybettik ama her şey doğruydu diyemem. Şampiyonlar Ligi ihtimaldi ama Avrupa Ligi hakkını neredeyse zor aldık. Tudor adına başarılı bir sezon geride kaldı diyemem ama yeni sezonda onunla devam etmek doğru karar. Teknik direktör arayacak vakit yok, istikrar gerekiyor.
Futbolcu ilişkileri noktasında da sınıfta kalan bir Tudor vardı. Adaletli başlamıştı oysa, hak eden oynuyordu ama bundan da çok çabuk geri adım attı. Sneijder'in son haftalarda toparladığını gördük mesela, kilo verdiğinde oyunu nasıl da ileriye gitti. Çalıştı çünkü, kendine iyi baktı ve mutlaka Tudor'un payı var ama Sneijder'i kestiği dönem doğru olsa da oynattığı dönem hatalıydı. Bruma konusu ya da, hiç mantık bulamadım, ne oldu ne bitti. Kasımpaşa maçı sonundaki isyan ve herhangi bir yaptırım olmaması, bunlar hep hataydı. Umarım sezon sonunda bu değişimi gerçekleştirebilir ve kendi takımını kurar..