Tudor'un b planı yok ya da Galatasaray'ı bir de geriye düştükten sonra izleyelim. Geçen haftaların eleştirileri bunlar, özellikle şu son hafta ısrarla yazıldı.İlk eleştiriye kısmen katılırım, katılmadığım nokta b planı söylemi. Katıldığım nokta eleştirinin içeriği, kenardan oyunu okuma anlamında sorun yaşıyordu. Geçen sezonu bir kenara bıraktım, Antalyaspor deplasmanı en önemli örnek.
Antalyaspor deplasmanı ilk ciddi sınavdı ve kaybettik. Bursaspor deplasmanı daha büyük bir sınavdı, maç öncesi sezonun ilk kırılma maçı demiştim. Kazandık, kırılma anını kırılmadan geçiyoruz. Bunu da Tudor'un kenardan yaptığı radikal hamlelerle başardık, o hamleler doğruydu ya da yanlıştı. Böyle bir galibiyet Tudor'un elini güçlendirir, güvenilirliğini arttırır.
Bursaspor hızlı ve atlet oyunculardan kurulu, pas kaybı yaparsan değerlendirir. Oyunumuz riskli, o riski de göze alıyoruz ama ilk yarıdaki kadar pas hatası olmaz. Geriye düşmemiz sürpriz değildi, 2. golü de yiyebilirdik. 30 - 40. dakikalar arasında baskıyı kurduk ama yayamadık bunu, rakibin baskısını hissettik. Galatasaray'ın oyunuyla cevap verdiler, ön ve orta alanda baskı, kapılan toplarla hızlı hücumlar.
Hücumda sorumluluk gerekiyor, orada kalmalıydık. Belhanda'yı ilk yarıda da beğendim ama geçmiş haftalardaki gibiydi, yayamadı bunu. Top ayağına her değdiğinde pozisyon ya da tehlike oluşuyor zaten, işin içinde kalmalıydı. Badou Ndiaye de çok fazla geride çakıldı, Fernando'yu rahatlatacağız diye aşırı dizginledik. Tolga Ciğerci de solda etki etmedi, haliyle verimsiz bir hücum vardı. Şu olabilir, mesele Fernando'yu rahatlatmaksa Tolga Ciğerci oraya çekilebilir ve Badou Ndiaye'yi hücuma atabiliriz. Bu daha iyi bir plan.
2. yarıyı konuşmak lazım, mevzu orada. 45'de benim yapacağım hamle Ciğerci / Feghouli değişikliği olurdu. Tudor ise 64. dakikaya kadar bekledi, aynı 11'le devam ederken baskıyı kurdu. 64'e kadar kaçan pozisyonlar var, Bursaspor'un direncini kırmıştık. Kontra oyununu o kadar iyi oynayamamaya başladılar, pas oyunu oynamaya başladık, bu sefer Belhanda sorumluluk aldı, oyununu genele yaydı. Galatasaray'ın golü zaten geleceğim diyordu, Bursaspor baskıyı net hissetti.
64'den sonra gelen değişiklikler ilginç, kimse beklemezdi. Mariano / Latovlevici'nin yerine Feghouli ve Yasin Öztekin. Garry Rodrigues sola, Yasin Öztekin sağa, Feghouli ise Belhanda'yla serbest rolde. 3-4-2-1 oyunu gibiydi, geçen sezon bunu denemişti. Yasin Öztekin / Mariano değişikliğine yine mantık bulamadım, bu hamleler aşırı riskli de olabilir ama büyük takım kazanmak için bu riski göze almalı. Galatasaray zaten baskıyı kurmuştu ama etkisi ve kalitesi yükseldi.
Feghouli'nun golü usta işi, aynı şekilde Tolga Ciğerci'nin bitirişi. 2-1'den sonrası da önemli, Denayer hamlesiyle savunmamız hızlandı ve geriyi güvene aldık. Galatasaray savunması orta sahaya kadar çıkıyor, açık alan elbette verecek. Serdar Aziz orada ön plana çıkar, Stancu'ya pek geçit vermedi. Maçın adamı dahi olabilir, tüm tribünler ona tepki verirken o buna aldırış etmedi ve oyununu oynadı.
Çok zor deplasman ve 1-0 geriye düştükten sonra oynamak istemeyeceğiniz bir rakip. Galatasaray savunma kalitesinin yükseldiğini düşünüyorum, yenilen gole rağmen. O riski alıyoruz, elbette pas hataları olacak, açık alanda yakalanacağız ama bunu ne kadar aza indirdiğimiz mesele. Biraz da topa sahip olmalı ve pas yapmalıyız ki 2. yarıda bunu da iyi yaparak Bursaspor'un direncini kırdık. Önemli bir galibiyet, özellikle de "Galatasaray'ı bir de geriye düştükten sonra" izleyelim diyenler için..