Arda Turan'ı konuşmaya devam. Tansu Gürsel ağabey'in dediği gibi, "bir gülüşü var, sanırsın Türkiye 3-0 önde".Fotoğrafı inceleyin, başka bir şey değil. Arda Turan ve Nuri Şahin'in yüz ifadelerini kıyaslayın, hatta Ömer Toprak'ın. Hakkı teslim edilmeyen, ısrarla görülmeyen adamlar bunlar. Gurbetçi dersiniz bir de, kim kimi ne kadar seviyor ve benimsiyor o kadar iyi anlıyoruz ki..
28 yaşında Barcelona'ya 40 milyon avro'ya transfer olmuş bir futbolcusun. Bugün 30 yaşındasın ama ülkenin her yerinde istisnasız tepki alıyorsun, neredeyse sevenin kalmadı. Evim dediğin Galatasaray taraftarı dahi seni istemiyor, bu transferin önüne geçiyor. Barcelona'da kadroya giremiyorsun, istenmeyen adamsın, oysa en iyi olman gereken zamanlar.
Arda Turan'ın İzlanda maçı istatistiği bu şekilde. Şut yok, kilit pas yok, isabetli orta yok, sürekli kaybedilen ikili mücadele var, kısacası varlık yok. Mental olarak hazırım ama fizik olarak hazır olup olmadığımı bilmiyorum diyordu, her şeyi özetledi bir anlamda. Koskoca Arda Turan, Barcelona'nın futbolcusu, ne olursa olsun. Kendini bilmiyor, eminim ki daha iyi olmak adına bir çaba da göstermiyor. Göstermiş olsa durum bu olmayacak çünkü.
Yaşanan olaylarda kim haklı, kim haksız diye düşünmüyorum, geçti gitti. Bin tane olay yaşandı, yine de bugüne bakıyorum. Şu an içinde bulunduğun tabloda ne bekliyorsun ki, elbette tepki göreceksin. İyi ve formda olan futbolcular bu takımda oynamalı, ismi olanlar değil. Belki o gün bir şeyleri yeniden kazanmaya başlarız.
Herkes kendini sorgulayacak, biz şöyle / böyle adamız diye üste çıkmaya çalışmayacak. Saha içinde oynanana bakıyoruz, bizi o bir yerlere getiriyor ya da getiremiyor. Alttan futbolcu gelmese, iyi genç yetenekler olmasa neyse diyeceğim ama var işte böyle futbolcular. Heyecanı olanları, hak edenleri izleyelim..