Geldik yine aynı konuya, Badou Ndiaye'yi anlamsız dizginliyoruz. Bu 10 liralık malzemeden 5 liralık katkı anlamı taşıyor ve haliyle oynadığı oyun eleştiriliyor. Ona verilen görevi yapmaya çalışıyor, belli kalıplar içinde. Beklenti büyük, taraftar daha fazlasını istiyor ama ona çizilen sınırlar içerisinde o beklentiyi karşılaması imkansız.
Fernando'yu baskı altına alıyorlar, geriden çıkmakta zorlanıyoruz sevdasına geriye çekildi. Fernando da böylelikle iyice stoperlerin arasına gömüldü, Badou Ndiaye 6 numara gibi oynamaya başladı. Bana sorarsanız ne 6 ne 8, en azından o pozisyonların ideal ismi değil. 10 numara özelliğine daha yakın ama mücadeleci ve savaşçı yapısıyla farkını ortaya koyuyordu.
Sezon başında öyle güzeldi ki oysa. 4-1-4-1 gibi diziliyorduk, Belhanda sol, Badou Ndiaye sağ iç gibiydi ve kaleye daha yakın oynayan Badou Ndiaye'nin etkisi daha büyüktü. Topla dripling özelliği bu adamın yaşama amacı, biz bunu elinden alıyoruz. Kendi yarı sahasında topla dripling etse ne olur, varacağı yer en fazla orta saha çizgisi. Oysa orta saha çizgisinde hareketlenmeye başlaması lazım, asıl etkisi böyle olacak.
Başakşehir karşısında ise daha farklı bir tablo vardı. 4-3-1-2 içinde Tolga Ciğerci sol, Badou Ndiaye sağ iç orta sahaydı ve her ikisinin etkisi sıfırlandı. Badou Ndiaye'yi kaleden o kadar uzaklaştırdık ki kaleye biraz yaklaştığında ne yapacağını bilmez oldu. Anlamsız şutlar deniyor, oysa en iyi özelliklerinden biri de buydu. Değerini düşürüyoruz yani, çok daha fazlasını verebilecek bir isim. Taraftar eleştiriyor ama bu açıdan bakması lazım.
Transfer olduğunda "tabela yapacak orta saha" demiştim, asıl beklentim bu yöndeydi. Tudor da bu beklentisini dile getirdi ama oynattığı bu rolde o katkıyı alamaz. Şu dizginleri kıralım, serbest bırakalım bu adamı. Badou Ndiaye rakip kaleye daha yakın oynamak zorunda, gerçek katkısını ancak böyle alabiliriz. Farklı bir adamdı, ligin özel yabancılarından. Galatasaray'da oynamak elbette başka şeyler gerektiriyor ama futbolcu evirmek bu değil..