Kaybetmek ayrı, bu şekilde kaybetmek apayrı. Yenilmek ayıp değil, kaybettin diyelim de en azından isyan edersin, ruh gibi gezmezsin. Akhisar maçında geri döneceğimize herkes emindi mesela, Malatya karşısında geri dönüş yapabileceğimize kimin inancı vardı? Şunu sorayım, saha içinde Badou Ndiaye dışında isyan eden, bir şeyler yapmaya çalışan bir isim var mıydı. Feghouli'si, Belhanda'sı ne iş yapar bu takımda, bunu konuşalım.
Ne oynadığımızı çözemedim, bununla başlayayım. Evet, bu maça 3'lü savunmayla çıkmak doğru fikir de peki oyuncu tercihleri. 3'lü savunma olayı tam bir çorba oldu, bu hat içinde tercihler sürekli değişiyor. Maicon niye sağ tarafta mesela, Denayer neden ortada, Ahmet Çalık'a girmiyorum bile. Serdar Aziz'i sevmeyen var da şu takımın en güvenilir savunmacısı ve o sahada yokken kazanamıyoruz işte. Savunmanın hali bu.
Garry Rodrigues yoksa topu hücuma dahi taşıyamayacak noktadasın. O da ayrı mesela, 3'lü savunma oynuyorsun, o düzenin kanadında en iyi Garry Rodrigues oynar. Linnes ezildi, Latovlevici kıyası yapmayın hiç, belki ondan da kötü durumda. İlk goldeki tablo net, Ahmet Çalık'ı Denayer'i ya da Linnes'i, rakip o kadar kolay vuruyor ki. Devamında gelen 2. gol de bir Galatasaray klasiği, Maicon'una Muslera'sına kadar gider o ihale. Anlayamıyorum zaten, milletin kalecisi penaltı çizgisinden top alıyor neredeyse, biz ısrarla izliyoruz. Şu kale direklerine 2 futbolcu koymak çok zor bir şey olmamalı.
Cesur oynayın biraz, olay o. Felsefeni değiştirme, ligin ilk haftalarında korkusuzca hücum oynayan bir takımdı bu. Dengeli, kontrollü oyun sevdası neden doğdu ya da hangi maçı tutmaya çalışırken tutabildik. 4-2-3-1, 3-4-2-1 değil yani konu, rakamlar değişir, sizin felsefenizi geliştirmeniz lazım. Gelinen noktada ise öz güvenini kaybeden, son 4 deplasmanda kaybeden, herhangi bir büyük maçta varlık dahi gösteremeyeceğini bilen bir Galatasaray var.
Yeni Malatyaspor ilk yarıda baskı kurdu ve biz buna cevap veremedik. 2 pas yapabildiğimiz bir dakika yok neredeyse, Badou Ndiaye'nin saçma sapan şutu dışında kaleye dahi bakamadık. 3-4-2-1 gibi bir düzendi, bu sefer forvet arkasında Badou Ndiaye / Feghouli gibi oynadı ama bu kanatlarla ve Gomis'e bu kadar uzak oynayan hücumcularla ne yapabilirdik. Linnes'in savunması Yasin Öztekin'den bile kötü, Feghouli / Belhanda sorumluluk duygusundan çok uzaklarda. Tek ihtimal Gomis kalıyor, topu da ona getiremiyoruz, getirsek dahi etrafında çoğalamıyoruz.
2. yarıda da ayrı bir karmaşa var. Biraz daha tempoluyduk, hareket getirdik gibi görünse de plansız, savruk bir hücum bu. Badou Ndiaye'nin golü karambol eseri geldi, onun dışında net bir pozisyon sahibi değiliz. İsyan yok, bazı futbolcular bilerek oynamıyor gibi. Tudor ayrı hikaye, maç planından diğer hikayelere kadar, yine zayıf kaldı. Tıkandık, bu görüntünün daha iyiye gitmeyeceği çok net..