Simovic, Taffarel, Mondragon ve Muslera gibi istikrarlı, uzun yıllar Galatasaray forması giymiş ve başarılı olmuş yabancı kaleciler var. Bu demek değil ki her yabancı kaleci tercihinde başarı sağlansın. Sıkıntı şu, bu kalecilerin yerini doldurmak bir o kadar zor oluyor. Özellikle Mondragon / Muslera arası geçen yıllarda bu sorunu yaşadık.
De Sanctis ve Leo Franco gibi isim anlamında iddialı kaleciler de geldi o dönemde. De Sanctis'in istikrar sorunu yaşadığını düşünüyorum, o kadar kötü bir kaleci asla değildi. Leo Franco ise bilinen tecrübesinden çok uzaklarda, felaket bir dönem yaşadı. Arada yerli denemeleri de var, Orkun Usak ve Aykut Erçetin'e de geçti o forma, hatta bir şampiyonluk geldi.
Zapata'nın transfer edildiği sezonda ise öncelikle Ufuk Ceylan'a güvenildi. Yetenekli ve potansiyeli olan bir kaleci olsa da o ağırlığı kaldıramadı, Galatasaray'da yılların yedeği oldu. Zapata ise hangi kritere göre transfer edildi bilmiyorum. Stancu, Culio, Kazım Kazım ve Yekta Kurtuluş gibi hamleler gerçekleşti, Zapata ise o halkanın en zayıf halkası. Mondragon önemli bir Kolombiyalıydı, Zapata ise o ağırlığın çok uzaklarında.
Hagi'nin yabancı hamlelerinin hepsi Romanya Ligi'nden. Zapata da Steaua Bükreş'den transfer edildi, geldiğinde bonservisi yoktu. Yıllık ücreti de yarım sezon için 250 bin avro, ertesi sezon adına da 500 bin avro'ydu. Geçmişine indiğimde de kayda değer şeyler görünmüyor ama Steaua Bükreş'de geçen uzun yılları var. Kolombiya Milli Takım'ında da 4 kez forma giymiş.
Galatasaray'da geçirdiği yarım sezonu ise beklenildiği gibi iyi geçmedi. O kadar iyi bir kaleci değildi, o kötü takımın içinde çok sırıtmasa bile ağırlığı kaldıramadı. Ertesi sezon Fatih Terim göreve geldiğinde de ilk icraatlarından biri onunla yolları ayırmak oldu. Zapata için Galatasaray sonrası kariyeri konuşmaya değer, 39 yaşında olmasına rağmen hala forma giymekte. Şu sıralar ülkesinde Santa Fe forması giyiyor ve bir de Copa Sudamericana şampiyonluğu kazandı. Arada videoları düşüyor zaten, enteresan kurtarış veya çalımları üzerine..
