Selçuk İnan dün itibariyle 33 yaşına girdi ve Galatasaray formasıyla 7. sezonunu yaşıyor. Twitter'da Forma Kültür hesabından aldım bu fotoğrafı, Selçuk İnan'ın Galatasaray'da 7 sezon boyunca giydiği parçalı formaları derlemişler. Güzel bir nostalji ve doğum günü kutlaması olmuş. Ben de bu vesileyle biraz Selçuk İnan'ı konuşayım, Fatih Terim sonrası birçok ismi özel olarak yazıyorum.
Geride bıraktığı muhteşem bir Galatasaray kariyeri var, bunu kimse inkar edemez. Galatasaraylıyım diyen çoğu Galatasaraylıya göre de bu takımda büyük işler yapmıştır, x bir takımda şu kariyerin "heykeli" dahi dikilir. Biz ise son yıllarda Selçuk İnan'ın düşen grafiği üzerine konuşuyoruz ve haklıyız da. Büyük bir düşüş içindeydi ve şu ana kadar da çare bulunamadı.
Yaş haddi ilerliyor, temposu düştü. En iyi döneminde dahi hızlı bir isim değildi ama oynadığı takımın şampiyonluk seyrini tek başına değiştirecek kadar da özel futbolcuydu. Galatasaray'a transferi de bu ligin kırılma noktalarından biridir, Galatasaray'ın yeniden ayağa kalkmasında payı büyük oldu. Öyle bir dönemdeyiz ki gün itibariyle Muslera'yı da eleştiriyoruz, yine haklıyız. Bu da doğal, ne olursan ol kötü durumdaysan eleştirilirsin, ülke gerçeği.
Bir de bu olaya ister istemez maaş boyutu giriyor, insanlar oynanan futbolu "para"üzerinden de yorumluyorlar. Büyük bir maaşı var, en çok kazananlardan biri. Uzun da bir sözleşme yaptı ve insanlar da doğal olarak daha fazlasını bekliyorlar. Şu ana kadar bu tepkiler arasında Selçuk İnan sinmişti ve taraftarlar kendisine küsmüştü. Fatih Terim sonrasında ise o da yükselenlerden, taraftar da onu yeniden hatırladı, tribünlere çağırmaya başladı.
Nasıl bir liderdir bilmem, bunu futbolculara sormak lazım. Sonuç olarak bu takımın kaptanı, özellikle şu zamanlarda her zaman daha fazlası beklenir. O da sorumluluk duygusunu almaya başladı ve 33 yaşına girmesine, geçen yıllarda da düşen temposuna rağmen kendisini yükseltti. Son Konyaspor maçı örnek, son yıllarda görmediğim bir tempoydu. Pas ve teknik kalitesi hala yüksek, bu takımın da bir numaralı duran top kozu.
Doğru kullanmak önemli, bunun altını çizelim. 4-3-3 diyorum, bu düzen Selçuk İnan'a da iyi gelir. Fernando dönecek, işin sertlik ve hatta liderlik noktası onda. Belhanda ise dikine oynayacak, oyunu kuracak isim. Selçuk İnan da o bağlantıyı iyi sağlar, top tutma özelliği de nefes aldırır. Tempoyu, sertliği ve oyunu kurma noktasını paylaşacağı isimler var. Geçtiğimiz yıllarda Donk ya da Tolga Ciğerci'yle oynamak da onu düşürdü, takımın temposu genel olarak düşüktü. Buna Sneijder'leri de dahil ediyorum.
Ben ondan her zaman "regista" profiline dönüşmesini bekledim ve bu da kariyerini uzatırdı. Örnek vereyim, Pirlo gibi. Orta saha ve savunma arasında kalması ve oyunu geriden kurması yapabileceği en iyi işlerden biri. Bunu düşündü mü bilmiyorum ama ısrarla 8'de kaldı, yeri geldi 6 gibi de oynadı ama beklediğim bu değildi. Bugün itibariyle hala şansı olsa da belli ki bu tarzda kalmaya devam edecek. En azından doğru partnerlerle birlikte kendini bulabilir, içinde bulunduğumuz yarış içinde önemli bir koz olur..
Geride bıraktığı muhteşem bir Galatasaray kariyeri var, bunu kimse inkar edemez. Galatasaraylıyım diyen çoğu Galatasaraylıya göre de bu takımda büyük işler yapmıştır, x bir takımda şu kariyerin "heykeli" dahi dikilir. Biz ise son yıllarda Selçuk İnan'ın düşen grafiği üzerine konuşuyoruz ve haklıyız da. Büyük bir düşüş içindeydi ve şu ana kadar da çare bulunamadı.
Yaş haddi ilerliyor, temposu düştü. En iyi döneminde dahi hızlı bir isim değildi ama oynadığı takımın şampiyonluk seyrini tek başına değiştirecek kadar da özel futbolcuydu. Galatasaray'a transferi de bu ligin kırılma noktalarından biridir, Galatasaray'ın yeniden ayağa kalkmasında payı büyük oldu. Öyle bir dönemdeyiz ki gün itibariyle Muslera'yı da eleştiriyoruz, yine haklıyız. Bu da doğal, ne olursan ol kötü durumdaysan eleştirilirsin, ülke gerçeği.
Bir de bu olaya ister istemez maaş boyutu giriyor, insanlar oynanan futbolu "para"üzerinden de yorumluyorlar. Büyük bir maaşı var, en çok kazananlardan biri. Uzun da bir sözleşme yaptı ve insanlar da doğal olarak daha fazlasını bekliyorlar. Şu ana kadar bu tepkiler arasında Selçuk İnan sinmişti ve taraftarlar kendisine küsmüştü. Fatih Terim sonrasında ise o da yükselenlerden, taraftar da onu yeniden hatırladı, tribünlere çağırmaya başladı.
Nasıl bir liderdir bilmem, bunu futbolculara sormak lazım. Sonuç olarak bu takımın kaptanı, özellikle şu zamanlarda her zaman daha fazlası beklenir. O da sorumluluk duygusunu almaya başladı ve 33 yaşına girmesine, geçen yıllarda da düşen temposuna rağmen kendisini yükseltti. Son Konyaspor maçı örnek, son yıllarda görmediğim bir tempoydu. Pas ve teknik kalitesi hala yüksek, bu takımın da bir numaralı duran top kozu.
Doğru kullanmak önemli, bunun altını çizelim. 4-3-3 diyorum, bu düzen Selçuk İnan'a da iyi gelir. Fernando dönecek, işin sertlik ve hatta liderlik noktası onda. Belhanda ise dikine oynayacak, oyunu kuracak isim. Selçuk İnan da o bağlantıyı iyi sağlar, top tutma özelliği de nefes aldırır. Tempoyu, sertliği ve oyunu kurma noktasını paylaşacağı isimler var. Geçtiğimiz yıllarda Donk ya da Tolga Ciğerci'yle oynamak da onu düşürdü, takımın temposu genel olarak düşüktü. Buna Sneijder'leri de dahil ediyorum.
Ben ondan her zaman "regista" profiline dönüşmesini bekledim ve bu da kariyerini uzatırdı. Örnek vereyim, Pirlo gibi. Orta saha ve savunma arasında kalması ve oyunu geriden kurması yapabileceği en iyi işlerden biri. Bunu düşündü mü bilmiyorum ama ısrarla 8'de kaldı, yeri geldi 6 gibi de oynadı ama beklediğim bu değildi. Bugün itibariyle hala şansı olsa da belli ki bu tarzda kalmaya devam edecek. En azından doğru partnerlerle birlikte kendini bulabilir, içinde bulunduğumuz yarış içinde önemli bir koz olur..