Şampiyonluk yolunda mesajı net vermeliyiz diyordum. Bunun da iki yolu vardır, ya farklı geçersiniz ya da bu tarz bir geri dönüşle. Şampiyonluk hikayelerinin olmazsa olmazı bu geri dönüşler. Umarım sezon sonunda bu geri dönüşü de hikayemize yazmış oluruz.
Kenardan alamadığımız katkıyı sezon başından bu yana yazıyoruz. Yedek kulübemiz zayıf, bu artık kabullendiğimiz bir gerçek. Yine de Tudor gibi kestirip atmak gerekmiyor, elde olanı kullanmak, ısrar etmek zorundasınız. Kenardan gelecek etkiyi de hücumda bekliyorsunuz. Sivasspor ve Kasımpaşa maçlarında bu etkiyi alamadık, Konyaspor karşısında ise Sinan Gümüş'ün geri dönüşü oldu.
Sinan Gümüş'ü uzun zamandır eleştiriyorum. Eleştirme nedenim onu sevmemek değil, beklentimin olmasından kaynaklı. Yapabileceklerini az çok biliyorum, hatta zaman zaman gördük bunu. Çok iyi bir sol ayağı var ve bitiriyor, şut özelliği güçlü, hızlı da. Bunları yansıtmasını bekliyoruz, bugün onun adına geri dönüş olmasını umuyorum. Gomis'e yaptığı asist ve goldeki vuruşu mükemmeldi, tam da potansiyeline yakışacak nitelikte. Hücum anlamında kenardan etki almamız olmazsa olmaz.
Panik halini anlamıyorum. Gomis'in golüne kadar ki geçen sürede Galatasaray'ın özeti bu. Anlamsız bir golle maçın başında yenik duruma düştük ve geri dönüş anlamında umut verdik diyemem. Sakin kalmak gerekiyordu ama Feghouli dışında doğru işler yapmaya çalışan kimse yoktu. Donk uzun bir zaman sonra fabrika ayarlarına döndü, Belhanda bütün maç çok fazla pas hatası yaptı, Garry Rodrigues ise belki de en kötü maçını oynadı.
Gomis / Garry Rodrigues hattı Galatasaray'ın en güçlü tarafı. Gomis'i hücumda hatırlamamız 2. yarının ortalarını buldu. Konyaspor savunması hataya müsaitti, iş orada kalmak. Gomis'i duvar yapmak ve ona yakın oynamak zorundasınız. Bunu hatırladığımızda oyunu tamamen rakip sahaya yıkmış olduk. Garry Rodrigues'in yine bir etkisi yoktu ama sağ beke Linnes'i almak, soldan da Nagatomo'nun etki göstermesi tüm görüntüyü değiştirdi.
Havadan etkiliydik bugün. Gomis'in alamadığı top yok sanırım, Belhanda'nın karşı karşıya kaçırdığı gol de o oyunun imzası olacaktı. Ahmet Çalık / Maicon değişikliği de anlamsız gibi görünse de Maicon'u hücuma atmak havadan gösterilen bu etkinin ürünü. Oyuncu değişikliklerini yerli yerinde buldum, belki riskli ama gerekliydi. Mariano dökülüyordu, Linnes'le çizgiye inmeye başladık. Sinan Gümüş ise ceza sahasında büyük bir etki gösterdi ve oyunu sürükledi. Maicon'u hücuma atınca da hava sahasını süpürdük. Hak edilmiş bir galibiyet bu.
Maçın daha erken geri dönmemesi tamamen panikle alakalı. Sakin kalmayı becermek gerekiyordu. Konyaspor katı bir savunma uyguladı ve 1-0'ın ardından girdikleri ruh halini de gördünüz. Volkan Şen onlar adına önemli bir silahtı, o panik halinde 2. golü bulmak anlamında çok boş alanlar yakaladılar. Kendisinin futbol oynamaya niyeti olmayınca bu onlar adına bir artı sağlamadı. Zaman geçtikçe de Galatasaray oyunu daha rakip sahaya yıktı, 2. yarıda gelen değişiklerle de rakibin hızını kestik. Jahovic değişikliğiyle hızdan da vazgeçtiler gerçi, önemli bir koz olsa da onun ortamı değildi.
Sakin kalmayı bilmemiz gerekiyor. İlk kez geri düşmüyoruz, eminim ki son da değil. Galatasaray'ın iştahlı ve hızlı bir oyunu var, panik olmak basit hataları beraberinde getiriyor. Selçuk İnan'ın etkisini bu anlamda beğendim, takımı sakin kılmaya çalışan isimlerdendi. Belhanda ise işin panik tarafında, hele ki kaçırdığı golün ardından tamamen koptu. Son kaptırdığı bir top var, dönüşü korner oldu ve son pozisyon.
Muslera'nın da altını çizmeli, uzun zaman sonra onun da iyi oynadığını söyleyebilirim. Libero gibiydi, ön alanda oynadığımızda arkayı süpürdü. İlk yarıda Volkan Şen'in 2 pozisyonunu engelledi, son kornerde de nihayet çıktı ve topu aldı. Şampiyonluğun olmazsa olmazlarından biri de Muslera olacak, umarım onun da ayağa kalkışı olmuştur. İşin özü, geri dönüşlerin hastasıyız..