Şeffaflık fazlasıyla önemli, hele ki bu zamanda. Dursun Özbek döneminde kapalı kapılar ardında öyle şeyler oldu ki bunu yazmakla ifade edemeyiz. Geçen 2.5 yılı herkes yaşadı, az çok biliyor. Bu yüzden de yeni dönemde şeffaflık bekliyoruz, olanı bileni bilmek herkesin hakkı. Burak Elmas isminin altını bu noktada çizmek lazım, göreve geldiğinde de heyecanım büyüktü. Nasıl bir çalışma ortamı var bilmiyorum ama varlığı dahi benim için güven verici. Geçtiğimiz günlerde de canlı yayın açarak taraftarın sorularını yanıtladı, hoş bir şey bu. Ben de bazı açıklamaları üzerine yorum yapmak isterim.
"UEFA hakkında şu anda ne söyleniyorsa yalan. Tahminimce karar, nisan sonu veya mayıs başında çıkacaktır."
Bu konuda medyanın yarattığı olumsuz bir algı var. Maalesef ki insanlar da bu algıya kapılıyor ve olumsuz senaryolar üretiliyor. Bu konuyu blogda anlatmaya çalışmıştım, tekrar yazayım. Galatasaray'ın yediği men cezası imzaladığı anlaşmaya uymadığı için gelmişti ve o anlaşmanın süresi doldu. Şu an imzalanmış olan yeni bir anlaşma yok, Galatasaray'ın da amacı ffp ile yeni bir anlaşma yapmak. Herhangi bir ceza verilmesi imkansız, sadece yeni anlaşma dahilinde yaptırımlar olabilir. Bu da sattığın kadar al olur, maaş sınırı olur, Uefa'ya bildirilen kadrolarda kısıtlamalar olabilir. Ayrıca ben bu yönde de bir yaptırım uygulanacağını düşünmüyorum.
"Bonservisi elinde oyuncularla Fatih hoca ilgileniyor. Fatih hoca varsa transferde sorun olmaz. Mesela Nagatomo'yu son anda kendi becerileriyle buldu."
Bu da çok sorulan sorulardan biri. Bildiğiniz üzere yıllardır bloga bu konuyla alakalı yazı dizileri yazıyorum. Bonservisi olmayan futbolcular her transfer dönemi için büyük nimet. Biz ise ısrarla bu konuya yıllardır eğilmeyiz. Bu yaz döneminde de serbest kalacak futbolculardan kaynaklı havuz fazlasıyla geniş. Düşünmek ve stratejiyi bunun üzerine kurmak gerekiyor. Fatih Hoca'nın da bu konu için düşündüğünü ve yaz döneminde böyle transferleri göreceğimizi düşünüyorum.
Nagatomo konusuna gelelim. Burada maksat Nagatomo'yu bilmek, keşfetmek değil. Elbette bilinen bir futbolcu, bu işe biraz kafa yoran herkes tanır. Orada esas olan 32 saat içinde böyle bir transferi gerçekleştirmek. Badou Ndiaye'nin geç gidişi kaynaklı son 2 güne kalan bir süreç yaşadık. Sol bek hamlesi de olmazsa olmazımızdı. Nagatomo'yu ve Inter'i ikna etmek, 1.5 günde bu transferi bitirmek önemli bir başarıdır. Bunu da sağlayan Fatih Hoca'nın tecrübesi ve yıllar içinde edindiği dostluklar, çevre. Fatih Hoca'yı sadece Türkiye sınırları içinde değerlendirmek çok büyük bir hata.
"Fatih Terim'in önemli ve büyük projeleri var. Bu nedenle en az 5 yıl daha Galatasaray'ın başında kalmalı."
Biz Fatih Hoca'dan yeteri anlamda faydalanamadık. Şöyle düşünelim, Wenger ile Fatih Hoca'nın Arsenal ve Galatasaray'ın başına geçtiği zamanlar aynı. Wenger o günden bu yana Arsenal'de, Fatih Hoca ise 4 kez gitti geldi. Fatih Hoca'nın 96'dan bu yana kesintisiz şekilde Galatasaray'da kaldığını düşünsenize. Böyle bir değerimiz vardı ama uzun yıllar kendisinden uzak kaldık. Ben bu işi bırakıyorum diyene kadar takımın başında kalmalı. Sadece teknik direktör olarak düşünmeyin, şu an futbolu yöneten isim kendisi. Şu an ihtiyaç duyduğumuz şey yeni bir yapılanma, ondan önce de bu sezon kazanılması gereken şampiyonluk. Bu noktadan sonra "bırakıyorum" diyene kadar kalmalı, sonrasını da Fatih Hoca'yla düşünmeli..
Bu konuda medyanın yarattığı olumsuz bir algı var. Maalesef ki insanlar da bu algıya kapılıyor ve olumsuz senaryolar üretiliyor. Bu konuyu blogda anlatmaya çalışmıştım, tekrar yazayım. Galatasaray'ın yediği men cezası imzaladığı anlaşmaya uymadığı için gelmişti ve o anlaşmanın süresi doldu. Şu an imzalanmış olan yeni bir anlaşma yok, Galatasaray'ın da amacı ffp ile yeni bir anlaşma yapmak. Herhangi bir ceza verilmesi imkansız, sadece yeni anlaşma dahilinde yaptırımlar olabilir. Bu da sattığın kadar al olur, maaş sınırı olur, Uefa'ya bildirilen kadrolarda kısıtlamalar olabilir. Ayrıca ben bu yönde de bir yaptırım uygulanacağını düşünmüyorum.
"Bonservisi elinde oyuncularla Fatih hoca ilgileniyor. Fatih hoca varsa transferde sorun olmaz. Mesela Nagatomo'yu son anda kendi becerileriyle buldu."
Bu da çok sorulan sorulardan biri. Bildiğiniz üzere yıllardır bloga bu konuyla alakalı yazı dizileri yazıyorum. Bonservisi olmayan futbolcular her transfer dönemi için büyük nimet. Biz ise ısrarla bu konuya yıllardır eğilmeyiz. Bu yaz döneminde de serbest kalacak futbolculardan kaynaklı havuz fazlasıyla geniş. Düşünmek ve stratejiyi bunun üzerine kurmak gerekiyor. Fatih Hoca'nın da bu konu için düşündüğünü ve yaz döneminde böyle transferleri göreceğimizi düşünüyorum.
Nagatomo konusuna gelelim. Burada maksat Nagatomo'yu bilmek, keşfetmek değil. Elbette bilinen bir futbolcu, bu işe biraz kafa yoran herkes tanır. Orada esas olan 32 saat içinde böyle bir transferi gerçekleştirmek. Badou Ndiaye'nin geç gidişi kaynaklı son 2 güne kalan bir süreç yaşadık. Sol bek hamlesi de olmazsa olmazımızdı. Nagatomo'yu ve Inter'i ikna etmek, 1.5 günde bu transferi bitirmek önemli bir başarıdır. Bunu da sağlayan Fatih Hoca'nın tecrübesi ve yıllar içinde edindiği dostluklar, çevre. Fatih Hoca'yı sadece Türkiye sınırları içinde değerlendirmek çok büyük bir hata.
"Fatih Terim'in önemli ve büyük projeleri var. Bu nedenle en az 5 yıl daha Galatasaray'ın başında kalmalı."
Biz Fatih Hoca'dan yeteri anlamda faydalanamadık. Şöyle düşünelim, Wenger ile Fatih Hoca'nın Arsenal ve Galatasaray'ın başına geçtiği zamanlar aynı. Wenger o günden bu yana Arsenal'de, Fatih Hoca ise 4 kez gitti geldi. Fatih Hoca'nın 96'dan bu yana kesintisiz şekilde Galatasaray'da kaldığını düşünsenize. Böyle bir değerimiz vardı ama uzun yıllar kendisinden uzak kaldık. Ben bu işi bırakıyorum diyene kadar takımın başında kalmalı. Sadece teknik direktör olarak düşünmeyin, şu an futbolu yöneten isim kendisi. Şu an ihtiyaç duyduğumuz şey yeni bir yapılanma, ondan önce de bu sezon kazanılması gereken şampiyonluk. Bu noktadan sonra "bırakıyorum" diyene kadar kalmalı, sonrasını da Fatih Hoca'yla düşünmeli..