Eğer Bayern Münih sözünde durursa, Dortmund'dan transfer edilen son futbolcu Lewandowski olacak. Maalesef Almanya'daki rekabet, Bayern Münih ne isterse olur düzeyinde. Götze'ye bonservis verip transfer edebiliyorlar ve Dortmund buna karşı duramıyor. Aynı şekilde Lewandowski'ye Ocak ayında sözleşme imzalatıp, bonservis bedeli ödemeden de transfer edebiliyorlar ama Dortmund yine bunu karşılayamıyor. Bu Dortmund'un yapısından değil, Bayern Münih'in ne denli büyük güç olduğundan kaynaklı bir durum. Tabii, Lewandowski'nin Dortmund taraftarları tarafından nasıl uğurlandığını da asla unutmayacağız, bu da o yapının ne kadar kusursuz olduğundan. Düşünsenize aynı transfer tablosunun Türkiye'de yaşandığını?
Lewandowski transferinin gerçekleşmesi de Mandzukic'in Guardiola sistemine uymamasından kaynaklı. Mandzukic gibi bir isim Guardiola sistemine uymuyor, bu da Guardiola sisteminin ne denli farklı olduğundan. Bugün Almanya Milli Takım'ı Dünya Kupası'nda final oynuyorsa, biraz da Guardiola'nın Bayern'e dolayısıyla Almanya'ya yaşattığı değişimden değil mi zaten?
Mandzukic'e dönersek, 22 milyon avro karşılığında Atletico Madrid'e satıldı. Bayern Münih açısından iyi bir kazanç, Lewandowski gibi bir ismi bonservis bedeli ödemeden transfer ettiklerini düşünürsek. Atletico Madrid açısından da kazanç büyük, Diego Costa'yı çok önemli bir rakama Chelsea'e sattı onlar da ve yine sattıkları futbolcunun yerini müthiş bir isimle doldurmayı başardılar.
Senelerdir izliyoruz aynı senaryoyu. Agüero gidiyor Falcao geliyor, Falcao gidiyor Diego Costa piyasaya çıkıyor, Diego Costa gidiyor ve Mandzukic gibi bir isimle yeri dolduruluyor. Bu döngü içerisinde de Atletico Madrid çok önemli paralar kazanıyor ama eski gücünden birşey kaybetmediği gibi, daha da güçlendiği zamanlar oluyor (geçen sezon olduğu gibi).