Galatasaray'ın birçok eksiği var. Mevcut takımı korumak kağıt üzerinde iyi dursa da o takımın önemli sorunları vardı. Beklenen hamlelerin gelmemesi bir yana, kadroda olan ve beklenti duyulan bazı isimlerin yaşadığı düşüşler büyük sorun. Hazırlık maçlarında bunu söylüyorduk, Süper Kupa'yı da kaybedince hamle yapmak kaçınılmaz oldu.
Fatih Hoca "kimse vazgeçilmez değil" mesajını verdi. Ne kadar kötü durumda olurlarsa olsunlar bir anda Gomis, Belhanda ve Feghouli'yi kenara almak cesaret işidir. Bu maçı belki kaybederdik ama "kıyımın" yanlış olduğunu göstermezdi. Hoca haksız değil, görüntü kötüydü ve sezonun hemen başında o reaksiyonu vermek gerekiyordu.
Ankaragücü yeni bir takım ve şu an tek silahları "kontralar". Galatasaray'a karşı da herhangi bir Anadolu takımının oynaması gereken en önemli oyun. Üretkenlikten uzak, çok pas hatası yapan ve geride eksik yakalandığımızda hatalar yapan bir takımız. Akhisar maçında görüntü buydu ve daha farklı bir sonuç da doğabilirdi. Ankaragücü ise hem yetenek anlamında, hem de yeni kurulan bir takım olmaları dolayısıyla aynı etkiyi gösteremediler.
Ankaragücü'nün 1-0 öne geçtiği gol bir anlamda Akhisar maçının kopyası. Fernando / Donk orta sahası ile üretmek zor ve bir de forvetin arkasında Sinan Gümüş'ü serbest rolde oynatarak bağlantı kuramadık. Bekler burada ön plana çıktı ve her ne kadar devamlılık eksiği olsa da Mariano'nun kalitesi bize artı sağladı. Belki her dakika zorlamadı ama hücumu denediği her anda hücumda ayakları yere basan bir Galatasaray oldu.
Bir diğer artısı da önünde oynayan futbolcuyu ihya edişi. Galatasaray adına en büyük kazanımlardan biri Onyekuru oldu. O da her an zorlamasa bile 2 gol pozisyonu ve 2 de gole dönüşmeyen asisti var. Savunma yardımı, hareketliliği ve bırakmaması da önemli. Garry Rodrigues sezona iyi girmedi, Onyekuru ise onun tam aksi. Hazırlık maçlarında da görüntü buydu.
Zeminin kötü oluşunun da oynamaya çalıştığımız oyunu oynayamamamız da etkisi var. Öyle anlar oldu ki kör dövüşü izlemeye başladık. 2. yarıda Galatasaray adına artı noktası Selçuk İnan girdikten sonra geldi. Akhisar maçı da böyleydi, Selçuk İnan sonrası top tutmaya ve daha isabetli oynamaya başladık. Belhanda'yı da sola yazdıktan sonra Galatasaray yeniden pozisyon bulmaya başladı ve asistiyle 3-1 geldi. Belhanda'nın sol açık durumunu da daha detaylı konuşacağız.
Ankaragücü savunması kırılmaya müsaitti. Hız oyununda çok daha iyisini yapmak mümkündü. Orayı zorladığımız her anda hata yaptılar çünkü. Stoperleri fizik olarak iyi durabilir ama ağırlardı. Eren Derdiyok'un silik oyunuyla da oradan yeterince etki alamadık. Arkasındaki oyuncuları hiç oynatamadı çünkü. İyi bir Gomis'le de durum değişebilirdi tabii ama bu mesajı almalıydı.
İyi bir oyun olmasa da kıymetli galibiyet. Kötü zemin, ligin ilk haftalarında olmamız ve tüm eksiklere rağmen Ankara deplasmanını kayıpsız atlatarak başladık. Fatih Hoca'nın mesajı da net oldu, bundan sonrasında taşların biraz daha yerine oturmaya başladığını göreceğiz. Ağustos ayını kayıpsız atlatmak çok önemli..