Mevcut Galatasaray yönetimini tutmuyorum ve başkanın sürekli çıkıp bir şeyler söylemesini de sevmiyorum. Hem çelişiyor, hem de olmayan şeyleri oluyormuş gibi söylemeye başladı. Fatih Hoca açık ve net, durumu en ince ayrıntısıyla anlatıyor. Bu işi Fatih Hoca'nın, haliyle de futbolla alakalı çıkıp konuşması gereken tek kişi. Ankaragücü maçının ardından net mesajlar verdi, üzerine konuşalım.
"Hepimiz profesyoneliz, isteklerimiz oluyor ancak olmadığında başkaları cezalandırılmamalı. Gomis'in bir talebi oldu. Galatasaray'ın durumu ve UEFA kriterleri çok açık. Ret cevabı aldı. Biz bir aileyiz, herkesi kazanmaya uğraşıyoruz."
Gomis'in kendisini haklı gördüğü konuda haklı olduğu tek taraf yok. Yaş 33, 2 yıl daha sözleşmesi var ve takımın en çok kazanan isimlerinden biri. Bu sözleşmenin üzerine çıkıp zam istemenin anlamı yok. Burası x Arap ülkesi değil, haliyle de Gomis kendisini olmazsa olmaz olarak görmemeli.
Görmeye başlarsa Ankaragücü maçında olduğu gibi yedek oturmaya devam eder. Yarın öbür gün taraftarlar da sırtını dönmüş olur ki şu an dahi birçok taraftarın tepkisini görüyor. İstediği olmadığı için tüm hazırlık dönemini mutsuz ve hazır olmamaya odakladı.
Kendisi bilecek. Ya takımda gerçekten kalmak isteyecek ve eski hırsını yeniden yansıtacak. Ya da kalan günlerde bir takım bularak ayrılacak. Çok değerli futbolcu, geçen sezon gösterdiği başarı elbette unutulmadı. Odaklanması halinde mutlaka farkı büyük olur. Burada haklı olan Gomis değil, işin özü bu.
"Biz teknik işlerle uğraşıyoruz. Bizim zaten bir sürü derdimiz var. Sakatlık, cezalı, başka konular... Ben ayın 31'ine kadar bazı değişiklikle olacağını düşünüyorum. Galatasaray'ın almadaki başarısı kadar satmada da başarılı olması gerektiğini düşünüyorum."
Bu mesaj da yönetime. Başkan çıkıyor ve ısrarla bütün futbolculara teklif olduğunu söylüyor. Madem öyle 1-2 ismi satalım, o şartlar oluşturulsun. Satmasını bilmemiz gerekiyor, ffp'den kurtulmanın başka bir yolu yok. Transfer yapamıyoruz işte, elimizde de "gitsin" diyebileceğimiz isimler var. Şu tabloda mevcut kadroyu korumak başarı demek değil. Galatasaray'ın böyle bir lüksü de yok ayrıca. Az zaman kaldı, bir şeyler olmalı.
"Şampiyonlar Ligi seviyesinin hangi seviye olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yeter mi? Yetmez. Ne kadar yukarı çıkabiliriz? Onu önümüzdeki birkaç maçta göreceğiz. Birkaç oyuncu kazanmaya çalışıyorum."
Bu kadronun Şampiyonlar Ligi için yetersiz olacağı açık ve net. Belki zamanla daha iyi oynarız ama mevcut yapı yine yetmeyecek. Orta saha, savunma ya da forvet alternatifi (hatta bilinmezliği) anlamında büyük sorunlar var. Hoca yine "ne çıkarırım" modunda ve alternatif isimleri denemeye, kimi kazanırım diye bakmaya devam ediyor. Geçen sezon kulübemiz zayıf diyorduk, şu an ise 11 için dahi geriye gitmiş futbolcularla karşı karşıyayız. Bir tek Onyekuru ile düzelmiyor işler..
Gomis'in kendisini haklı gördüğü konuda haklı olduğu tek taraf yok. Yaş 33, 2 yıl daha sözleşmesi var ve takımın en çok kazanan isimlerinden biri. Bu sözleşmenin üzerine çıkıp zam istemenin anlamı yok. Burası x Arap ülkesi değil, haliyle de Gomis kendisini olmazsa olmaz olarak görmemeli.
Görmeye başlarsa Ankaragücü maçında olduğu gibi yedek oturmaya devam eder. Yarın öbür gün taraftarlar da sırtını dönmüş olur ki şu an dahi birçok taraftarın tepkisini görüyor. İstediği olmadığı için tüm hazırlık dönemini mutsuz ve hazır olmamaya odakladı.
Kendisi bilecek. Ya takımda gerçekten kalmak isteyecek ve eski hırsını yeniden yansıtacak. Ya da kalan günlerde bir takım bularak ayrılacak. Çok değerli futbolcu, geçen sezon gösterdiği başarı elbette unutulmadı. Odaklanması halinde mutlaka farkı büyük olur. Burada haklı olan Gomis değil, işin özü bu.
"Biz teknik işlerle uğraşıyoruz. Bizim zaten bir sürü derdimiz var. Sakatlık, cezalı, başka konular... Ben ayın 31'ine kadar bazı değişiklikle olacağını düşünüyorum. Galatasaray'ın almadaki başarısı kadar satmada da başarılı olması gerektiğini düşünüyorum."
Bu mesaj da yönetime. Başkan çıkıyor ve ısrarla bütün futbolculara teklif olduğunu söylüyor. Madem öyle 1-2 ismi satalım, o şartlar oluşturulsun. Satmasını bilmemiz gerekiyor, ffp'den kurtulmanın başka bir yolu yok. Transfer yapamıyoruz işte, elimizde de "gitsin" diyebileceğimiz isimler var. Şu tabloda mevcut kadroyu korumak başarı demek değil. Galatasaray'ın böyle bir lüksü de yok ayrıca. Az zaman kaldı, bir şeyler olmalı.
"Şampiyonlar Ligi seviyesinin hangi seviye olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yeter mi? Yetmez. Ne kadar yukarı çıkabiliriz? Onu önümüzdeki birkaç maçta göreceğiz. Birkaç oyuncu kazanmaya çalışıyorum."
Bu kadronun Şampiyonlar Ligi için yetersiz olacağı açık ve net. Belki zamanla daha iyi oynarız ama mevcut yapı yine yetmeyecek. Orta saha, savunma ya da forvet alternatifi (hatta bilinmezliği) anlamında büyük sorunlar var. Hoca yine "ne çıkarırım" modunda ve alternatif isimleri denemeye, kimi kazanırım diye bakmaya devam ediyor. Geçen sezon kulübemiz zayıf diyorduk, şu an ise 11 için dahi geriye gitmiş futbolcularla karşı karşıyayız. Bir tek Onyekuru ile düzelmiyor işler..