Bugünlerde Galatasaraylılığı ile ön plana çıkan futbolcuları konuşuyoruz. Emre Akbaba mesela. Uzun zamandır konuştuğumuz, bu yaz dönemi ise yakından hissettiğimiz bir konu. Ömer Bayram da bu kadar dillenmese de transferi sonrası yaptığı paylaşımlarla ön plana çıktı. Hatta Muğdat Çelik, kimse konuşmadı ama orada büyük bir fedakarlık var.
Yekta Kurtuluş da transferi itibariyle bu tarzda bir isimdi. Biz onun Galatasaraylılığını Kasımpaşa günlerinde de konuşuyorduk. Tribün çocuğu olduğu söyleniyordu, Kadıköy deplasmanlarından fotoğraflar paylaşılıyordu derken önemli bir sempati kazanmıştı. Kasımpaşa performansıyla da o dönemin önemli gençlerinden biriydi. Bu anlamda Galatasaray'a transferi sürpriz değildi ve 3.75 milyon avro gibi bir rakam vermiştik.
O dönemler daha ofansif bir futbolcuydu. Forvetin arkasında oynuyordu ve hareketliliği ile ön plandaydı. Galatasaray'da ise şartlar onu biraz daha savunma tarafına itti. 2011 - 2012 sezonunda büyük bir sakatlık yaşamış ve neredeyse sezonun tamamında oynamamıştı. 2012 - 2013 sezonunda ise Melo'nun ilk dönemlerdeki formsuzluğu neticesinde formayı aldığında iyi işler yaptı ve önemli bir alternatif olabileceğini gösterdi.
Mancini'nin de tuttuğu isimlerden biriydi. Hocanın düşündüğü 4-3-3 içinde mutlaka bir defansif önlem olurdu. Bu başlarda Ceyhun Gülselam'dı, sornasında Yekta Kurtuluş'a döndü. Fotoğrafta gördüğünüz Chelsea deplasmanının da Galatasaray adına en iyisiydi diyebilirim. O dönem Mancini'nin prenslerinden biri olmayı başardı.
Hikaye sonrasında başlıyor. 2014 - 2015 sezonuna girerken kontrolü kaybettik. Yerlilerle öyle sözleşmeler uzattık ki o isimlerden gerçek anlamda katkı almayı bir kenara bıraktık. Yekta Kurtuluş da o isimlerden biri. Yıllık ücreti yükseldi ve bu önemli bir zamdı. Haliyle de paranın altında ezilen, beklenen etkinin uzağında kalan isimlerden biriydi. Doğal olarak taraftarın tepkisi de beraberinde geldi.
Hamza Hamzaoğlu göreve geldiğinde ilk gözden çıkardığı isimlerden biri olsa da takım bulamadı. O sezonu şampiyon tamamlarken önemli bir katkısı olmadı. Sezon sonunda da yollar ayrıldı ve Sivasspor yolunu tuttu. Bugünlerde de Antalyaspor forması giymekte ve neredeyse her Fenerbahçe / Beşiktaş maçlarında önemli bir performans göstermekte. Galatasaray formasıyla 93 maçta 7 gol 3 asist yapmış..