0-0'ı oynama becerimiz yok. Hızlı ve tempolu bir takım olsak da hücumlarımız doğaçlama gelişiyor. Erzurumspor karşısında hızımız da düşüktü. İlk 20 dakikada rakibin ikramları ve dağılmaya müsait savunma yapısıyla pozisyonlar bulsak da o kapı bir türlü açılmadı. Hücumun en büyük sorunlarından biri bitirme noktasında beceriksizlik, daha da önemlisi laubali görüntü. Bu anlarda bitirici bir forvet aranıyor işte.
Hücumda kalmak mesele. Forvetinizin top tutması ve duvar olması gerekecek. Maç boyunda Eren Derdiyok'un topla buluştuğunu dahi nadir gördük. Garry Rodrigues'in de "ben oldum" havası neticesi ısrarla her topu bitirme sevdası yükselince işlemeyen ve imkan bulduğunda beceriksiz kalan bir hücum hattı izledik.
Erzurumspor karşısında iç sahada olmazsa olmazınız "hücum". Rakibin savunması dağılmaya o kadar müsaitti ki ilk yarının başı dışında bunu kullanamadık bile. Ancak Onyekuru oyuna girdikten sonra biraz daha hız kazanarak etkili olmaya çalıştık. Orada da hata var tabii, Onyekuru'ya bu kadar geç dönmenin pozitif anlamda bir açıklaması yok.
Emre Akbaba oyundan çıkarken doğal olarak Onyekuru'yu beklersiniz. Rakip zaten tehdit unsuru değil, sizin olmazsa olmazınız hücum. Maç 0-0, hücumda işler iyi gitmiyor ve her geçen dakika organizasyondan uzaklaşıyorsunuz ama Emre Akbaba yerine Fernando'yu oyuna alıyorsunuz. Donk / Fernando / Badou Ndiaye ekseninde nasıl bir organizasyon bekleyebilirsiniz ki.
Fernando değişikliği o kadar anlamsızdı ki Onyekuru oyuna girene kadar ki süre çöpe atıldı. Donk mecburiyetten çıktı, oysa o ana kadar iyi bir görüntüsü vardı. Hatta maç boyunca geriden ileriye bir "regista" gibi attığı toplarla etkimiz vardı. Savunma tarafında da gayet işliyordu ama Fernando'yla ilk değişiklik hakkınızı kullanınca gol ararken Donk'u mecburen çıkarıyorsunuz.
Böyle bir maçta ancak duran topla golü bulabilirdiniz. Bu sezon çoğu maçta olduğu gibi. Serdar Aziz ve Maicon'u tebrik etmek gerekir, sahada her şeylerini verdiler. Belki çok etkili bir rakibe karşı oynamadılar ama etkileri de yüksekti. Bu ikilinin yanına Ömer Bayram'ın özverisini ve Badou Ndiaye'nin olmazsa olmazlığını da ekleyince pozitif noktada geriye pek bir şey kalmıyor.
Hocanın Feghouli konusunda haklılığı ortaya çıktı. Ortaya geçince biraz daha etkisi yükselse de fizik olarak hiç hazır değil, temposu yerlerde. Beğenmiyorsunuz ama Belhanda'nın da şu yapıda mutlaka sahada olması gerekecek. Topla dikine çıkışı, hücumdaki pas aksiyonu, hareketliliği ve ön alan baskısı önemli. Feghouli'nin şu oyununu Belhanda oynasa linç kampanyası başlamıştı.
Kötü oynarken kazanmak güzel, kötü oynamak ise adı gibi "kötü". Porto maçı öncesinde virajı kayıpsız atlatmak gerekiyordu. Rotasyon konusunda sıkıntı olmasa da bazı mevkilerin neredeyse hiç alternatifinin olmaması büyük sorun. Forvet için alternatifimiz yok, oynayanın yerine de yaz boyu 2 alternatif aradık. Ocak ayına kadar bir şekilde idare etmek, mümkün olan en iyi puanı almamız gerekecek..