Şu an ihtiyaç duyduğumuz şey "coşku". Onu da Fenerbahçe galibiyetiyle kazanmak mümkün. Dünü bir kenara bırakmak ve bundan sonrasına odaklanmalı. Bundan sonrasının ilk önemli virajı da bu derbi olacak. Fenerbahçe derbisini kazandığımız an da eminim ki o hava geri dönecek ve dünden öte yarını konuşmaya başlayacağız.
2011 - 2012 sezonunda Fenerbahçe derbisinde 4-4-2'ye dönüş ve 3-1'lik galibiyetle o coşkuyu yakalamamış mıydık. Bugün şartlar daha zor tabii, türlü sakatlık sorunlarını konuşuyoruz. Adaleyi zorlayanlar, ciğeri sönenler, başı dönenler. En istikrarlısı da sakatlanıyor, oynayanı da coşkudan çok uzaklarda hareket ediyor. Bizim o havayı geri yakalamamız ve bir yerden "yeniden başlamamız" gerekecek. Bu anlamda Fenerbahçe derbisi müthiş bir fırsat.
Malatyaspor mağlubiyeti sonrası taraftarın Fatih Hoca'yı hava limanında karşılaması müthiş bir detay. Geçen sezon şampiyonluk ateşini Gençlerbirliği deplasmanı mağlubiyeti sonrası yakmıştık. Bugün de yeniden ayağa kalkışın ateşini Malatyaspor deplasmanı sonrası yakalım. Yine yazıyorum, şartlar o güne göre çok daha zor ama başımızda Fatih Hoca var. Her zaman umut var, tüm zorluklara rağmen.
Hataları yazıyoruz, kendimizce eleştirileri yapıyoruz ama türlü zorlukları Fatih Hoca yaşıyor. Öyle bir hal aldık ki 11 kurma noktasında büyük sorunlar yaşıyoruz. Büyük beklenti duyduğumuz yabancılardan hiç katkı alamıyoruz ve büyük bir değişime ihtiyaç var. Ayrıca hocanın beklentisi doğrultusunda bir yaz dönemi de geçmemiş. Buna rağmen tüm kulvarlarda yarış devam ediyor.
Umarım bazı sakatlık sorunları aşılır ve Fenerbahçe karşısına daha alternatifli bir kadroyla çıkarız. Mutlaka hocanın farklı bir dokunuşu olacak ve ezberin dışına çıkacağız. Bu maçların havası ve motivasyonu farklı olur. Yakalamamız gereken şey "coşku". Bu coşkuyu kazanan ve formayı giymeyi hak eden futbolcularla devam ettiğimiz sürece de en iyisini başarmamak için neden yok.