Josue'nin kariyeri son yıllarda Türkiye'de şekillense de bambaşka bir potansiyeldi. Porto'da ilk zamanları çok daha fazla şeyler vaat ediyordu. Bursaspor'a kiralandığında ilgiyle takip etmiştim. Şenol Güneş'in Bursaspor'unun en önemli parçalarındandı. Ligde 6. oldular ama oynadıkları oyunla ve o kadrodan sattıkları futbolcularla uzun zaman konuşuldular.
2. Bursaspor dönemi ise hayal kırıklığı oldu. Takım ve teknik adam değişmişti. O yeniliğe de ayak uyduramadı, ligin 2. yarısında bu sefer Braga'ya kiralandı. Braga perfromansı ise görece olarak biraz daha iyiydi. Sezonun bitmesi itibariyle de Galatasaray'a transfer edilmesini ısrarla istiyordum. Hatta bu konuda yazdığım birçok yazı var.
Türkiye'yi bilen, maliyetsiz bir futbolcu çünkü. Temposunu ve yeteneğini de beğenirim. Eski günlerine döndürebilsek çok da büyük bir kazanım olabilirdi. Yaşının 26 olması, maliyetinin de bizi zorlamamasından kaynaklı iyi hamleydi. Daha da önemlisi Sneijder adına alternatif olması. Hatta kanatları da buna ekleyelim. Kulübe adına iyi bir hamle şansı değil mi.
Alex Telles'i Porto'ya sattığımız günlerde "takas" olarak gelmesi gündemdi ama olmadı. Transferin gerçekleşmesi Ağustos'un ortasını buldu ve maliyete baktığımızda bana sorarsanız kazançlı işti. Galatasaray kariyerine baktığımızda çok iyi bir sezon geçirmedi gibi görünse de ortada hayal kırıklığı da yok.
Beşiktaş deplasmanıyla hatırlanacak tabii. Maç 2-2'yken son dakikada o golü yapabilse belki kariyeri de daha farklı şekillenecekti. Sonrasında eleştirildi çünkü, çoğu taraftar o golde kaldı. Josue adına çıkış noktasının Tudor dönemi olduğuna inanıyorum. Tudor'un temposuna Sneijder ve Podolski gibi isimlerin iyi cevaplar veremediğini gördük. Tudor'un o döneminde çıkış yapan, bu tempoya yanıt verebilen tek isim Josue'ydi.
Josue'yi kanatta ve 8 numara olarak kullandı. Çoğu maçta orta sahanın göbeğinde, biraz daha defansif rol vererek oynattığını dahi izledik. Galatasaray formasıyla çıktığı 33 maçta 4 gol 6 asisti var. Temposu ve sol ayağıyla ön plandaydı, Gaziantepspor deplasmanında attığı müthiş golü hatırlarsınız. Yine de yetmedi ve yeni sezon adına düşünülmeyerek Porto'ya geri döndü.
Kariyeri Türkiye'de şekillenmeye devam etmekte. Ertesi sezon Osmanlıspor forması giyse de hayal kırıklığı bir dönemdi. Sonra sözleşmesi bitti, bu sezon için Akhisarspor'a transfer oldu ve yine o iyi etkiden söz etmek güç. Sivrildiği anlar oluyor, Göztepe maçı bir örnek. Hatta o takım içinde yetenek olarak ön planda olmasını beklersiniz. Yaşlanmaması da ayrı konu, hala 28 yaşında.