Origi ismini yaz dönemi de konuşuyorduk. Ffp sarmalından kaynaklı "geliştirici kulüp" stratejisinin üzerinde duruyordum. Ben bunu dediğimde "Galatasaray'ın böyle bir misyonu yok" denilse de ffp'den kaçmak adına en önemli yol olarak görüyorum. 1-2 ismi de bu yönde geliştirebilirsek transfer anlamında önümüz fazlasıyla açılacak. Bu anlamda Denayer'in iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Beşiktaş'ın da geçmiş yıllarda Talisca ve Aboubakar gibi isimlerle bunu başardığını gördük. "Zirve" olarak görülen kulüplerde düşünülmeyen ya da kiralık gitmesine ihtiyaç duyulan bazı gençlerin peşine düşmek gerekiyor. Bunlar 1-2 yıllık planlar gibi dursa da 4 yıllık ffp kısıtlamalarından kaçmak adına da bu tarz planlara ihtiyaç var.
Origi de Liverpool adına büyük bir yatırım olsa da beklenileni veremedi. Geçtiğimiz sezon Wolfsburg'a da kiralık rakam anlamında yüksek bir ücrete gitti ama orada da beklentinin uzağında kaldı. Bu sezon ise Liverpool'da kaldı ve sadece Şampiyonlar Ligi'nde bir maçta 11 dakikası var. Ocak ayında ayrılığı kaçınılmaz görünüyor. İstedikleri bonservisi de bulamayacaklarını düşünerek kiralanması fazlasıyla olası.
Origi'nin özelliklerini iyi okumak gerekiyor. Ben onu 2. forvet olarak görüyorum, iyi bir tamamlayıcı. 4-2-3-1 düzeninin en önüne yazdığımızda verecekleri Onyekuru'yu geçmez. 3-5-2 ya da bu tarzda çift forvetli dizilimlerde ise Onyekuru'nun Kayserispor maçında yaptıklarını izleriz. Hızlı diyebileceğim, kanat özelliği olan, atlet ve teknik bir forvet. Komple özelliklere sahip aslında.
Henüz 23 yaşında ve hala potansiyeline inandığım bir forvet. 1.5 yıl kiralamanın da olası olduğunu düşünüyorum. Katkısı mutlaka olur, çift forvetli dizilimlerde kendisini bulabilir. Türkiye'de de bu tarz forvetlerin ayaklandığı ve yükseldiği çok oldu. Olası başarılı dönemi de ilerisi adına bizler için birçok kapı açacaktır.
8 Temmuz 2018 tarihli Origi yazısını tekrar paylaşayım. O gün ile bugün arasında pek bir fark yok;