Her yılın son günü blog üzerinden bir teşekkür yazısı yazardım. Bu blogun en güzel geleneklerinden biri olsa da uzun zamandır yazmadığımı fark ettim ya da bana öyle geliyor. Özellikle bloga katkı veren isimlerin altını çizerdim, bugün ise bloga en büyük katkıyı siz takipçiler ve okuyucular veriyorsunuz.
Şahsen mutlu oluyorum. Blog işi benim için büyük bir keyif, gittiği kadar da devam etmeye kararlıyım. Takip edildiğimi biliyorum, yorum atıyorsunuz, bu yorumlar kaynaklı güzel tartışmalar, beyin fırtınaları doğuyor. Forumlar öldü diye biliyordum ama biz yazıların altında o kültürü yeniden yaşatıyoruz.
Bazen fikir ayrılıkları doğuyor, bundan kaynaklı kimsenin kızmasını, küsmesini istemem. O orada kalıyor, sonra devam ediyoruz. Bu tarzda da devam etmeyi düşünüyorum. Sadece Galatasaray, futbol ya da diğer sporlar değil, farklı konular da konuşacağız. Diziler / filmler derken işin müzik ayağına da gireceğim. Kendi kişisel zevklerimi buraya yansıtmaya devam. Biraz daha kişisel bir bloga evriliyoruz. Tabii temelimiz daima Galatasaray.
Yazıların altında belirttiğim "destek" kısmı da umarım canınızı sıkmıyor, göz zevkinizi bozmuyor. Biraz daha farkındalık olması amacıyla paylaşıyorum, işin ciddi tarafı buna gerçekten ihtiyacım var. Biraz daha emeğin karşılığını alıyorum gibi hissediyorum. Bu konuda da yalnız bırakmadınız beni, sizlere ne kadar teşekkür etsem az.
Bazı yorumları kısa kesebiliyorum, hatta sosyal medyada cevap dahi veremediğim oluyor. Bunun nedeni iş yoğunluğu, o an içinde bulunduğum ortam. Yetişemediğim oluyor, bunun için de özür dilerim. Ama hepsini dikkatlice okuyorum, değer veriyorum. Bunu da biliyorsunuz.
Her zaman olduğu gibi tüm görüş, öneri ve eleştirilerinizi içtenlikle dile getirebilirsiniz. Blogu birlikte devam ettiriyoruz, bu kadar basit. Herkese iyi bir yıl dilerim, umarım gönlünüzden geçen, içtenlikle istediğiniz her şey gerçekleşir.