Hakan Çalhanoğlu'nu yedek bırakabildiğimiz bir düzende, olağanüstü bir kadro derinliğine sahip olmalıyız. Klasik bir ifade belki ama Hakan Çalhanoğlu ve Arda Turan'ı 11'e yazar, onların etrafında bir sistem ve takım kurarsınız. Özel yetenek bu isimler. Hadi Arda Turan sakatlıktan çıktı, yine de 11'de. Hakan Çalhanoğlu'nun neden olmadığına yönelik bir soruya ise verecek cevabım yok.
Abdullah Avcı'yı Mehmet Ekici, Sercan Sararer ve Tunay Torun gibi isimlere verdiği şanslar yüzünden eleştiriyorduk. Aradan 1-2 yıl geçti ve Hakan Çalhanoğlu yedek kalabiliyor. Düzen mi değişti diyelim bu durumda?
Bu işin ortasını cidden tutturamıyoruz. Çok uç futbol tarzlarıyla yola devam ediyoruz ve şu an Fatih Terim'in yaratmak istediği düzeni de anlayabilmiş değilim ki Fatih Terim'i çok iyi tanıdığımı düşünen biriyimdir.
Garip bir düzen vardı bugün. Üçlü savunma, Gökhan Gönül ve Caner Erkin ileri çıkarılmış ama onların da önünde Olcan Adın ve Arda Turan var. Kağıt üzerinde baktığınızda kanat oyunu oynamanız beklenir ama kanat oyunu izleyemedim ben. Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu'nun kullandığı her top başarısızdı, bir anlamda hücum organizasyonu sıfır kaldı.
Üçlü savunma oynamanız da savunmanızı daha güçlü kılmıyor. Orta sahada zaten bir direnç yok, o anlamda Mehmet Topal'ın orta sahada olmaması hissedildi. İzlanda da hücumun her şeklini izletti bizlere. Kanatlarda da etkiliydiler, uzun toplarla da iyi geldiler, oyunu rakip sahaya yıkıp pas oyununda da etkili oldular, şutlarıyla da can yaktılar. Değil 3-0, çok daha vahim bir skor izlemekte mümkündü.
İzlanda hafife mi alındı bilmiyorum, öyle bir hava hissettim ben. Farklı denemeler yapılacak bir maç değildi, alakasız bir sistemde de facia bir skorla karşılaşıldı. Burak Yılmaz'ı da hücumda tek bırakıp, ondan duvar olmasını beklemek diğer bir hata, bunu da ekleyelim. Ki o Fatih Terim'in Burak Yılmaz'ı Galatasaray'da nasıl kullandığı malum, neden burada böyle bir deneme?
Hak edilmiş bir skor, hak edilen bir mağlubiyet. Görüldi ki, İzlanda da Çek Cumhuriyeti de ilk 3 adına ağır adaylar. İlk 2'yi cepte görürken, play-off hesapları yapacak gibi görünüyoruz. Toparlanmanın yolu da Milli Takım'ın özüne dönmesinden geçiyor, yani kaos futbolu. Uygun bir formasyonla, yaratılacak kaos düzeni Milli Takım adına iddia yaratabilir, başka türlü bir futbol oynayamıyoruz, oynayamadık bugüne kadar.