İyi kaleci fark yaratıyor, büyük kaleci maç kazandırıyor, efsane kaleci ise şampiyonluğu getiriyor. Muslera için maç içerisinde yorumum "hakka yürüdü" oldu, inanılmaz bir seviye bu. Takımını ipten almak değil, başka birşey. Neuer'i konuşuyoruz, farklı işler yapıyor, Dünya futbolu açısından ulaşılmaz bir seviye. Muslera'nın yaptığı da Türk futbolunda aynı şey, rakiplerinde yok, senin kalecin o. Muslera'ya sahip olmanın özgüveni inanılmaz ama Gençlerbirliği karşısında o özgüven yok. Dolayısıyla yediğinden fazlasını atmak zorundasın, Burak Yılmaz da bu kadar basit goller kaçırmayacak. Bu kadar basit.
Kötü oynadık, son haftalarda zaten müthiş oynamıyoruz, belki Akhisar maçını ayırabiliriz ama iyi oynamadığımız kesin. Galatasaray'ın bu maçları kazanması da kesinlikle formasının ağırlığı ama o formanın ağırlığını hatırlatan isim de Hamza Hoca oldu. Eleştireceğimiz taraflar çok ama Galatasaray'ın son 4 haftada gol yememesi (çok gol yiyor diye eleştirilirken), son 4 maçının 3'ünü 1-0 kazanması kötü futbolun işareti ama şampiyon kimliği. Bir şekilde kazanıyor bu takım, Mersin İdman Yurdu maçı sonrasında son 3 diyorsa, o 3 maçı kazanması durumunda şampiyon oluyorsa yapacağın iş basit, çık ve bir şekilde kazan. 1-0 mı kazanıyorsun, hiç farketmez.
Nakoulma'yı konuşacağız doğal olarak, ilk maçta da konuştuğumuz gibi. İnanılmaz zorladı Galatasaray'ı, Sabri Sarıoğlu'nun kanadını felç etti. Bunda birinci sıkıntı, Sabri Sarıoğlu'nun Nakoulma'yı durdurabilecek hızda, çeviklikte olmaması, tecrübe de iş yapmadı. En büyük sıkıntı ise Emre Çolak'ın o kanadı hiç kapatamaması, bu anlamda neden Bruma 11 başlamalı sorusu üzerinden bir maç izledik.
Bruma'yı hücumda eleştiriyoruz ama savunma aksiyonu ısrarla görülmek istenmiyor. Oynadığı kanadı iyi kapatıyor, bek'e yardımcı, işin savunma tarafından fazlasıyla var. Bir de hücum anlamında sorun yaşadığımız bir gün, dikine gidebilecek, hızıyla Nakoulma'yı kendi bek'ine yardıma götürmek zorunda bırakacak bir isimdi, kullanılmadı. 45'de Emre Çolak'la değişmesini bekliyordum, ikinci yarıda Olcan Adın hamlesi geldi, bu da şaşırttı. Olcan Adın'ın sola, Yasin Öztekin'in sağa geçmesi ise ekstra şaşırttı, bence yanlıştı. Bizim adımıza en doğruyu ise Nakoulma'yı sola çeken Rıza Çalımbay yaptı.
Burak Yılmaz basit pozisyonlarda çok kaçırmaya başladı, rahat nefes alamamamızın başlıca nedeni bu. Hareketli oynuyor, pas oyununda var, pozisyon yaratıyor, fazlasıyla etki ettiğini düşünüyorum ama basit pozisyonlarda gol bulamaması maçı rahatlatmak önündeki en büyük engel. Sneijder etkisiz, grip etkisini net hissediyor derken Galatasaray hücumda kalamıyor, pozisyona bir şekilde giriyor ama bitirici olamıyor.
Melo'nun bu maçta da etkili olduğunu düşünüyorum, özellikle ikinci yarıda fark yaratan isimlerdendi. Selçuk İnan oyunu müthiş rahatlatıyor ama işin hücum tarafında o da yok, belki de savunma sorumluluğunu önde görmesindendir, oyun anlamında çok başarılı. Kanatlardan da gelemedik bugün, Yasin Öztekin müthiş bir gol attı ama beklediğim etkide değildi, Emre Çolak yoktu, devamında da yapılan hamleler defansif aksiyonaydı derken sıkıntılı bir maç yaşadık, Muslera'nın kazandırdığı bir maç. Belki de şampiyonluk geldi, bunu hep birlikte göreceğiz..