31-32 yaş aralığında bir futbolcunun büyük takımlara transferi gündeme geldiğinde verilen ilk örnek Yusuf Şimşek olur. 2008-2009 sezonunun ara transfer döneminde katıldığı Beşiktaş'ın şampiyonluk yolunda çok büyük bir rol ve pay sahibi olmuştu. Öyle ki hala hatırlarız, dile getiririz.
Bilal Kısa'nın durumu yine de Yusuf Şimşek'ten farklı. Yusuf Şimşek genç yaşlarda piyasa yapmış, Fenerbahçe'ye transfer olmuş ama tutunamamış bir futbolcu. 30'lu yaşlarda uyandı, belki de hatalarının farkına vardı ve odaklandığı futboluyla 30'dan sonra iyi bir kariyer yaptı. Bu özelliği Bilal Kısa'ya benziyor aslında. Bilal Kısa'nın geçmişini bilemem ama o da geç uyananlardan ve 28'den sonra piyasa yapan, ben buradayım mesajını veren bir futbolcu.
Bilal Kısa da Fenerbahçe altyapılı ama Fenerbahçe'de tutunamamış, forma giyememiş isimlerden biri. Devamında da bir Anadolu kariyeri oldu ama çıkış noktası Akhisar Belediye ile gösterdiği performans. Karabükspor'da da 2 senesi var mesela ama böyle bir performansı yoktu, Bilal Kısa'nın Hamza Hamzaoğlu ile buluşması onun futbolunu yükselten etmen.
Türkiye'nin en etkili orta sahalarından biri, bunu kimse inkar edemez. "Turkish Pirlo" söylemleri de boş değil, tarzı itibariyle andırıyor. Çok teknik, oyunu iyi okuyan bir futbolcu. Şut ve pas özelliğiyle fark yarattı ve bu özellikler onu Galatasaray'a taşımış oldu. Şöyle düşünün, gerilmeden, olduğu yerden bu kadar sert ve isabetli şut çıkarabilen kaç tane futbolcu var? Bu sezon Akhisar'da attığı gollerin neredeyse hepsi jenerik.
Önemli olan Galatasaray'da ne vereceği, özelliklerini hepimiz biliyoruz zaten. Bilal Kısa 11'den ziyade alternatif anlamda fark yaratması beklenen bir isim. İdeal bir kulübe hamlesi. Topu hücumda tutman gereken zamanlarda veya oyunu açman gereken, kapalı savunmalar karşısında Bilal Kısa ideal çilingir, pas ve şut özelliğiyle çok fayda sağlar. Özellikle de 60-70. dakikalar sonrası Galatasaray'a çok kapı açar ve bu anlamda Yekta Kurtuluş veya Dzemaili kulübede oturacağına Bilal Kısa otursun diyorum.
Bu teknikte, bu özelliklerde transfer edilen bir yabancı olsa Bilal Kısa için daha iyi düşünen insanlar olacağını biliyorum ama bonservisi elinde, ne yapacağını, ne vereceğini az çok kestirebildiğin, daha önemlisi Hamza Hamzaoğlu'nun inandığı, güvendiği eski öğrencisi. Hamza Hamzaoğlu'nun bu hakkı var, kendi bildiği bazı isimlerle yola devam etmek isteyebilir, bu anlamda da Bilal Kısa için kötü hamle diyenleri anlayamam.
Akhisar'da tipik 10 numaradan ziyade daha çok bir 8 numara gibi, mücadele gücü belki üst düzey değil ama hücum aksiyonu fazlasıyla iyi ama Galatasaray'da Sneijder'e alternatif olabilir ya da hücum aradığın zamanlarda orta sahada 8 numara pozisyonunda ama daha çok hücuma dönük oynar. Bu anlamda Emre Çolak'a göre Bilal Kısa bana daha çok güven veriyor, hatta Bilal Kısa Emre Çolak'a nerede duracağını öğretsin o bile yeter. Sneijder öğretemedi mi diyebilirsiniz ama onun öğrencisi Yasin Öztekin, Emre Çolak'ın dilinden Bilal Kısa anlayacaktır.
Hak etti de böyle bir transferi, 32 yaşında olsa bile Galatasaray'a transfer olmak Bilal Kısa'ya yakıştı diyebiliriz, sevindiğim bir hamle oldu. Yeni yabancı düzeni mevzusuna da hiç girmiyorum, ne olursa olsun elde kaliteli yerliler de bulundurmak zorundayız ve genel anlamda Bilal Kısa'nın Galatasaray'a transferi konusunda mutluyum.
Bilal Kısa'nın durumu yine de Yusuf Şimşek'ten farklı. Yusuf Şimşek genç yaşlarda piyasa yapmış, Fenerbahçe'ye transfer olmuş ama tutunamamış bir futbolcu. 30'lu yaşlarda uyandı, belki de hatalarının farkına vardı ve odaklandığı futboluyla 30'dan sonra iyi bir kariyer yaptı. Bu özelliği Bilal Kısa'ya benziyor aslında. Bilal Kısa'nın geçmişini bilemem ama o da geç uyananlardan ve 28'den sonra piyasa yapan, ben buradayım mesajını veren bir futbolcu.
Bilal Kısa da Fenerbahçe altyapılı ama Fenerbahçe'de tutunamamış, forma giyememiş isimlerden biri. Devamında da bir Anadolu kariyeri oldu ama çıkış noktası Akhisar Belediye ile gösterdiği performans. Karabükspor'da da 2 senesi var mesela ama böyle bir performansı yoktu, Bilal Kısa'nın Hamza Hamzaoğlu ile buluşması onun futbolunu yükselten etmen.
Türkiye'nin en etkili orta sahalarından biri, bunu kimse inkar edemez. "Turkish Pirlo" söylemleri de boş değil, tarzı itibariyle andırıyor. Çok teknik, oyunu iyi okuyan bir futbolcu. Şut ve pas özelliğiyle fark yarattı ve bu özellikler onu Galatasaray'a taşımış oldu. Şöyle düşünün, gerilmeden, olduğu yerden bu kadar sert ve isabetli şut çıkarabilen kaç tane futbolcu var? Bu sezon Akhisar'da attığı gollerin neredeyse hepsi jenerik.
Önemli olan Galatasaray'da ne vereceği, özelliklerini hepimiz biliyoruz zaten. Bilal Kısa 11'den ziyade alternatif anlamda fark yaratması beklenen bir isim. İdeal bir kulübe hamlesi. Topu hücumda tutman gereken zamanlarda veya oyunu açman gereken, kapalı savunmalar karşısında Bilal Kısa ideal çilingir, pas ve şut özelliğiyle çok fayda sağlar. Özellikle de 60-70. dakikalar sonrası Galatasaray'a çok kapı açar ve bu anlamda Yekta Kurtuluş veya Dzemaili kulübede oturacağına Bilal Kısa otursun diyorum.
Bu teknikte, bu özelliklerde transfer edilen bir yabancı olsa Bilal Kısa için daha iyi düşünen insanlar olacağını biliyorum ama bonservisi elinde, ne yapacağını, ne vereceğini az çok kestirebildiğin, daha önemlisi Hamza Hamzaoğlu'nun inandığı, güvendiği eski öğrencisi. Hamza Hamzaoğlu'nun bu hakkı var, kendi bildiği bazı isimlerle yola devam etmek isteyebilir, bu anlamda da Bilal Kısa için kötü hamle diyenleri anlayamam.
Akhisar'da tipik 10 numaradan ziyade daha çok bir 8 numara gibi, mücadele gücü belki üst düzey değil ama hücum aksiyonu fazlasıyla iyi ama Galatasaray'da Sneijder'e alternatif olabilir ya da hücum aradığın zamanlarda orta sahada 8 numara pozisyonunda ama daha çok hücuma dönük oynar. Bu anlamda Emre Çolak'a göre Bilal Kısa bana daha çok güven veriyor, hatta Bilal Kısa Emre Çolak'a nerede duracağını öğretsin o bile yeter. Sneijder öğretemedi mi diyebilirsiniz ama onun öğrencisi Yasin Öztekin, Emre Çolak'ın dilinden Bilal Kısa anlayacaktır.
Hak etti de böyle bir transferi, 32 yaşında olsa bile Galatasaray'a transfer olmak Bilal Kısa'ya yakıştı diyebiliriz, sevindiğim bir hamle oldu. Yeni yabancı düzeni mevzusuna da hiç girmiyorum, ne olursa olsun elde kaliteli yerliler de bulundurmak zorundayız ve genel anlamda Bilal Kısa'nın Galatasaray'a transferi konusunda mutluyum.