Teknik direktör olarak şu gelir diyemiyorum, eminim ki tonla aday var. Bu iş kongre sonrasına da kalmayacak gibi, bir isimle kesin olarak anlaşacaklar. Dursun Özbek'in basın toplantısına bakınca o isim de Fatih Terim olmayacak, ısrarla kaçıyorlar. Gündemde olan yerli isim yok, daha doğrusu gelecek yabancıya bağlayıcı bir sözleşme de verecekler.
Eminim ki Cenk Ergün'ün önünde geniş bir liste vardır, telefonlar da öneriler nedeniyle susmuyordur. Çok iddialı bir teknik adamın geleceğini düşünmesem de şu ortama gelmek isteyecek isimler vardır. İyi bir kadro var, iddialı yabancılar ve şampiyonluk yarışının tam ortasındayız. Şampiyon olamazsak batarız mantığı oluşturulduğuna göre de teknik direktör için çok fazla beklemeyiz.
Kongrede ne olacağı bilinmiyor bu arada, bağlayıcı bir sözleşmeyle teknik direktör getirmek ne kadar doğru olacaktır bilmiyorum. Bir yandan da 20 Ocak beklenmemeli, kamp ve transfer dönemi önemli. Gelecek teknik adamın alışma durumu da var, çok büyük bir kaosun içerisindeyiz. Ne olacak bilmiyorum, herkes gibi izleyip göreceğiz.
Bazı teknik adamlarla alakalı yorumlara denk geldim, biraz da bu yüzden yazmak istedim. Bielsa mesela, kendisini isteyen neden istiyor anlamıyorum. Futbol bilgisine veya kariyerine asla lafım olamaz, önemli bir futbol adamıdır. Düşüşte ve kontrolü kaybetmiş bir isim yalnız, bu unutuluyor sanırım. Son Lille macerası büyük bir hayal kırıklığı mesela, yaz dönemi 100 tane transferi var ve tablo ortada. Ya da yapamadıkları diyeyim, hiç iyi durumda değil.
Ya da Lazio dönemi diyelim, 2 gün bir dönem sayılıyorsa tabii. Bugün getirirsin, yarın istifa edip gitmeyeceğinin garantisini veremezsin. Geldiği gibi bu takımla oynayamam, transfer istiyorum dememesinin de garantisi yok. Türkiye ortamı malum, Bielsa'nın burada herhangi bir takımda tutunabileceğini düşünmüyorum.
Michel Preud'homme 'nun da ismi geçti. Kötü bir teknik adam olmadığını söyleyeyim de şu gün itibariyle gelecek isim değil. Standart Liege, Twente ve Club Brugge kariyerleri fazlasıyla iyi, çalışmayı seven, disiplinli bir hoca. Proje sever ama, şu noktada ikna edip getirmek zor. Yaz dönemi olabilecek iş daha çok, Ocak ayı için doğru bir tercih değil. Uzun vadeli bakmak gerekiyor, biz ise kısa vadede başarı arayacağız.
Tuchel ya da Blanc gibi isimleri konuşmuyorum, düşünmeyeceklerdir bile. Slaven Bilic ismi mutlaka gündem olur, Türkiye'yi iyi bilmesi itibariyle de ciddi alternatiftir. Beşiktaş'a sırt çevirir mi bilmem ya da Tudor sonrası yeni bir Hırvat istenir mi. Beşiktaş dönemi bana sorarsanız başarısız değildi, West Ham'da ise son dönemi hariç gayet iyi iş çıkardı. Oynattığı futbol keyif verir, insan ilişkileri müthiştir ama onda da Tudor gibi "büyük maçları kazanamama" gibi bir durum var. Şampiyonluk yarışının kırılma noktalarında da kırıldığını Beşiktaş performansında gördük..