Mariano'nun Galatasaray formasıyla 36 maçı ve bu süre zarfında 2 gol 7 asisti var. Yaptığı 7 asistin 6'sı da deplasmanlarda geldi. Galatasaray gibi deplasmanlarda sorun yaşayan takımlar adına çok kıymetli bir istatistik. Antalyaspor karşısında Donk'un golünde Mariano'nun ortası vardı. Bir anlamda takımı ipten alan isim.
Mariano konusunda işin içinden çıkmak mümkün değil zaten. Öyle bir kalite ki tek başına maçı size kazandırabilecek bir sağ bek. Geçen sezonun en kritik virajlarına bakalım. Başakşehir maçında attığı gol ya da Alanyaspor karşısında skoru 3-2'ye taşıyan asisti. Antalyaspor karşısında attırdığı gol de bu ayarda. Deplasman lanetini aşmak adına kıymetli bir adım.
İşin içinden çıkarmıyoruz. İstikrarlı değil çünkü, özellikle de geçen sezon yaşadığı sakatlığın ardından bir türlü dönemedi. Bu süre zarfında şansımız Linnes gibi bir isim oldu. Mariano / Linnes rotasyonuyla maç maç bakabiliyoruz ve o maçın durumuna göre strateji belirleyebiliyoruz.
Biraz daha mücadele ve savunma aranan maçlarda Linnes, topa sahip olmamızın beklendiği maçlarda ise Mariano. Linnes'in farkı tempo ve dinamizminde, Mariano ise tekniğiyle öne çıkıyor. Mariano özelinde beklenti daha yüksek tabi. En kötü anında bile maçı çevirebilecek bir teknikten bahsediyoruz. Antalyaspor karşısında bana sorarsanız kötü bir maç çıkarıyordu ama maçı çevirdi.
Milli Takım arasına girdik. Dönüşte Mariano'nun biraz daha güçlenmesini bekliyorum. Ona daha çok ihtiyaç var. Şampiyonlar Ligi'nde de katmasını beklediğimiz bir kalite olsa da temposuyla o ayarda değil henüz. Maçına göre ön tarafta ya da orta sahada dahi kullanılabilir. Bu teknik özellikten vazgeçmek o kadar kolay olmuyor.
Aslında Linnes'le rekabetinin onu diri tutması ve yükseltmesi gerekiyordu. Bu rekabette Linnes her geçen zaman üzerine koyarken Mariano geriledi.Ülkenin tartışmasız en iyi sağ beki (kalite noktasında). Linnes dahi ülkenin en iyi sağ beklerinden, böyle kaliteli rotasyona sahibiz. Şimdi bunun bir benzerini de sol bekte yaşıyoruz. Galatasaray adına çok güzel bir lüks..