Fatih Hoca daha fazla ne yapabilir diye düşünmeye devam ediyorum. Yapabileceklerinin sınırı yok sanırım. Belki de Galatasaray'daki en zor meydan okumasını sergiliyor. Şampiyonlar Ligi seviyesi bambaşka bir seviye ve daha büyük kalite istiyor. O ise bin bir türlü sakatlık, forvetsizlik ve Muğdat Çelik, Ömer Bayram gibi isimlerle hamle yapmaya çalışarak yarışın içinde kalıyor.
Muğdat Çelik ve Ömer Bayram'ı eleştirmiyorum. Maaşları itibariyle de ne beklemeniz gerektiğini sizlere kanıtlıyorlar. Eren Derdiyok da yetersiz, siz Muğdat Çelik'le hücum tehditi üretmeye çalışmak durumundasınız. Muğdat Çelik'in enerjisi ve hareketliliği dahi hücumda bir şeyler yapıyor ama bu seviye bambaşka şeyler istiyor.
Genele bakıyorum, forvet etkisini her geçen hafta daha da derinden hissediyoruz. Şampiyonlar Ligi deplasmanlarında bir oyununuz olabilir, elinizde hızlı hücumcularınız var. Ama ligde ve iç sahada oynayacağınız maçlarda hücumda kalmanız gerekiyor, bunun da yolu forvetten geçiyor. Bizim bir oyunumuz yok, şu aşamada kaostan beslenmek durumundayız. Öyle bir oyunumuz yok ki Muğdat Çelik'e dahi 60 metre uzun top atmaya çalışıyoruz.
Zaten derin bir kadromuz yok, mevcudu da sakatlıklar itibariyle kaybettik. Emre Akbaba'nın gol etkisini arıyoruz mesela. Ne kadar kötü oynarsa oynasın gole en yakın futbolcularımızdan biriydi. Gol anının bir şekilde içinde kalabilen bir isim. Onu forvetin arkasına ya da sağ tarafa yazdığınızda en azından hücumda top da sizde biraz daha fazla kalabilir.
Garry Rodrigues'in geçen sezon gösterdiği performansta Gomis'in emeği büyük. İkili oyunları vardı ve Gomis'le yaptıkları verkaçlarla golleri var. Bugün ise Eren Derdiyok'la o oyunu denediğinizde top kalecide kalıyor. Ya da Garry Rodrigues çizgiye kadar indi diyelim, pası çıkardığında ceza sahası içinde Eren Derdiyok'u bulmak imkansız. Haliyle de Muğdat Çelik'i onun önüne yazarım, en azından mücadele ve hareketlilik diyebilirim.
Belki biraz daha cesur hareket edilebilir. Ozan Kabak'ın gösterdiği performansın ışık olabileceğine inanıyorum. Bu yetenekte başka gençlerimiz de var. Yunus Akgün kenarda bekliyor, Atalay Babacan ve Recep Gül de potansiyellerini yansıttı. Hücum için alternatif sorunu çektiğimiz şu günlerde onlar da şans bulabiliyor. Yunus Akgün ya da Recep Gül'ün Sinan Gümüş'den daha kötü olacağına inanmıyorum. Ya da Ali Yavuz Kol'un sırtı dönük oyununu oynayabilecek bir forvetimiz yok diyeyim.